Alimlerden biri şöyle demiştir: 'İyilik yapanı iyiliğiyle tanıdıktan sonra, ona karşı isyan eden şeytanı saldırganlığıyla tanıdıktan sonra o mel'una itâat eden bir kimse ne acaiptir? Böyle bir kimsenin haline şaşmamak mümkün değildir'. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
Beni çağırınız, size cevap vereyim. (Mü'min/60)
Oysa sen Allah'ı çağırıyorsun, o sana cevap vermiyor ve Allah'ı andığın halde şeytan senden kaçmıyor. Zira zikrin ve duanın şartları ortada yoktur!
İbrahim b. Edhem'e şöyle denildi: "Neden biz Allah'a dua ediyoruz da Allah bizim duamızı kabul etmiyor. Oysa Allah Teâlâ 'Beni çağırınız! Sizin duanızı kabul edeyim' buyurmuştur". İbrahim b. Edhem cevap olarak 'Çünkü sizin kalpleriniz ölüdür de ondan' dedi, 'Acaba kalplerimizi öldüren nedir?' diye soruldu. O da şöyle cevap verdi: 'Kalplerinizi öldüren sekiz haslettir:
1.Siz Allah'ın hakkını biliyorsunuz, fakat yerine getirmiyorsunuz.
2.Kur'an'ı okuyorsunuz, fakat onun emirlerini tatbik etmiyorsunuz.
3.'Biz Hz. Peygamberi seviyoruz' diyorsunuz, fakat sünnetine göre amel etmiyorsunuz.
4.'Ölümden korkarız' diyorsunuz, fakat ölüm için hazırlık yapmıyorsunuz.
5.Allah Teâlâ 'Muhakkak şeytan sizin için düşmandır, Bu bakımdan siz de onu düşman edinin' (Fatır/6) buyurmuştur. Siz ise günahlar hususunda şeytana uyuyorsunuz.
6.'Biz ateşten korkuyoruz' diyorsunuz, oysa bedenlerinizi ateşte helâk ediyorsunuz.
7.'Biz cenneti seviyoruz' diyorsunuz, oysa cennet için hiçbir amelde bulunmuyorsunuz.
8.Yataklarınızdan kalktığınız zaman, ayıplarınızı sırtınızın arkasına atıyorsunuz. Halkın ayıplarını getirip önünüze seriyorsunuz. Böylece Rabbinizi gazaba getiriyorsunuz! Acaba durum böyle iken Rabbiniz sizin duanızı nasıl kabul edecektir?'
İmamı Gazali -İhya-