Ayetel kürsi duası olarak bilinen dua kutsal kitabımız kuran’ı kerim de 2. Süre olan Bakara süresinin 255. Ayetidir. Yani ayetel kürsi kuranı kerimde geçen bir ayettir. İsmini ayet içinde geçen “kürsiyuhus semeveti” kelimesindeki kürsiden almıştır. Bu dua namazda fatiha süresinden sonra okunabileceği gibi Allahı tesbih etme yada dua etme amacıyla da okunabilir.
Ayet-el Kürsi Okunuşu
Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm.
Ayetel Kürsi Anlamı (Meali)
Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. O hayydır, kayyûmdur.
Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama.
Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur.
O’nun izni olmadan katında kim şefaat edebilir?
O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (Hiçbir şey O’na gizli kalmaz.)
O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar,
O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler.
O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez.
O, yücedir, büyüktür.
Ezberlemesi belki de en zor surelerden biri olmasına rağmen muhakkak ezberlenmesi gereken ve önemi çok büyük olan surelerden bir tanesidir. Rabbimizin büyüklüğünü ve yüceliğini anlatan bu sure bizi tüm kötülüklerden ve beladan en iyi şekilde korur ve muhafaza eder. Surede O’nun izni olmanda hiçbir şeyin olmayacağı ve ne kadar koruyucu olduğu anlatılır. Yüce Rabb’in kullarına bahşettiği bu sure özellikle yatmadan önce kazadan, beladan korunmak için okunur ve bir işe başlamadan önce Rabb’e sığınmak için okunur. Uzun olması ile birlikte derin manalar barındırmaktadır ve bu manaların hepsi de O’nun ilmini içerir. O’nun ilminden hiçbir şeyi bilmeyeceğimiz ve O’nun yüce olduğu belirtilir. Her müslümanın ezberlemesi ve hatta anlamını da çok iyi bilmesi gerekir. Ayetel Kürsi diğer surelerden farklıdır ve daha fazla şey anlatır.
Ayet-el Kürsi Nerelerde Okunur?
Ayetel kürsi namaz içinde sure şeklinde okunduğu gibi, namazda tesbihden önce de okunur. Aynı zamanda bu ayeti namaz dışında dua olarak ihlas süresi, nas süresi ve felak süreleri ile birlikte okumanında iyi olduğu söylenmektedir.
Ayet-El Kursinin Faziletleri
Ayet-el kürsinin birçok faziletleri vardır. Hazreti Allahın tevhidi ile alakalı olan bir ayettir.
* Ayet- el kürsi okunan eve şeytan giremez. O evde büyü tutmaz.
* Devamlı olarak ayet- el kürsi okumaya devam eden kişi hem dünyada hem ahirette büyük makamlara erişir.
* Ayet- el kürsi nimetler 313 defa okuyup ve her okuyuşta hu diye üfürülürse o nimet bereketlenir. 313 ayet- el kürsinin hatim adedidir.
* Ayet- el kürsi okumayı adet edinen kimsenin geçmişte işlemiş olduğu günahlar bağışlanır. Hazreti Allah o kişiye hayır kapılarını açar.
* Bir kişi 7 defa okuyup birincide sağına ikincide soluna üçüncüde önüne dördüncüde arkasına beşincide yukarı altıncıda aşağı ve yedincide içine hu diye üflerse ve son olarak etrafını çevreleyecek şekilde üflerse melekler onu çevreler ve o gün içinde o kimseye bela isabet etmez.
* Ayet- el kürsi her namazdan sonra okunmalıdır. Bunu okuyan kişiye cennetin sekiz kapısı açılır ve dilediği kapıdan cennete girer.
* Cenabı hak sevdiği bir kuluna namazdan sonra ayet- el kürsi okumayı unutturmaz. Kabir ehli için okunursa cenabı hak ayet-el kürsinin fazileti hürmetine o kabir ehlilin kabrini genişletir ve makamını yükseltir. Okuyan kişiye de sevap yazılır.
* Gece yatmadan önce okunursa kişi kendini ve ailesini güven içine almış olur. Sıkınltılı zamanlarda okunursa Allah’ın izni ile sıkıntı geçer.
Ayetel Kürsi okunan eve şeytan giremez. Büyücü sokulamaz. Ayetel Kürsi okumaya devam kişi; hem dünyada hemde ahirette yüce makamlara ulaşır. Günahlardan sakınmaya başlar. Huzura erer. Mevki ve makamı artar.
Ayetel Kürsi durak yerlerinin sayısınca 17 kelimeleri sayısınca 50 harfleri sayısınca 170 resuller ve ashabı kiram sayısınca 313 defa okuyan kişinin her arzusu yerine gelir. Cesareti artar. Halk arasında sevgi saygısı ve itibarı çoğalır. İstediği makama ulaşır. Hiç kimse ona zarar veremez. Peygamber Efendimiz in S.A.V. isimleri sayısınca 201 defa okursa dünya ve ahiretle ilgili istekleri geri çevrilmez.
Ayetel Kürsi; yemek buğday pirinç arpa gibi şeylere 313 defa okunarak her okunuşta o şeye üflenirse bereketi artar o şeyde bereketlilik olur.
Ayetel Kürsiyi hergün okumayı adet haline getiren kişinin ALLAH geçmiş günahlarını bağışlar. Okuyan hem Tevhid hemde Tilaveti yerine getirmiş olur. Bu da üstün bir zikir olur.
Ayetel Kürside 34 ilahi isim vardır. 17 acık olarak 17 de kapalı olarak. Aynı zamanda 17 mim harfi 17 de vav harfi vardır. ALLAH’ın en büyük ismi Ayetel Kürside mevcuttur. Bu yüzden Ayetel Kürsi ile dua edilirse kabul görür.
Ayetel Kürsiyi bir hacet ve arzunun olması için okumak o işin olmasına vesiledir. Bu ayeti okumaya devam eden devamı nispetinde fayda görür.
Bu ayeti okumaya ancak peygamberler sıddıklar ve şehidler devam eder. Kişi okumaya devam ederse ahlakı sehid ve sıddıkların ahlakına ulaşır.
Ayetel Kürsiyi okumaya devam eden kişiye; ALLAH hayırlı ve faydalı kapılar açar. İlim öğretir. Gizli bilgileri ve tedavi etme yollarını öğretir. Hem Zahiri hemde Batıni ilim nasip eder.
Ayetel Kürsi okunur ve sevabı kabir ehline bağışlanırsa o kabir nurla dolar kabir genişler ve ölünün derecesi mevkisi ve makamı yükselir. Okuyanada büyük sevap verilir.
Ayetel Kürsiyi çok okuyanın anlayışı artar. Düşman şerrinden kurtulur. ALLAH’ı büyük isimleriyle anmak zikretmek isteyenler Ayetel Kürsiyi okumalıdırlar. Ayetel Kürsi ilahi rahmet ve nusret kapılarını açar.
Sıkıntılı anlarda Ayetel Kürsi okunursa sıkıntı geçer. Tehlike durumunda okunursa o tehlikeden kurtulunur.
Ayetel Kürsiyi 170 defa okuyana ALLAH her işinde yardımcı olur. Zorluk çekmez. Üzüntü ve kederden uzak olur. Rızkı genişler. Arzularına ve isteklerine kavuşur.
Bakara Suresinin ilk 4 ayeti Ayetel Kürsi Ayetel Kürsiden sonraki 2 ayeti ve Bakara Suresinin son 5 ayetini okuyanın kendisine ve ailesine şeytan ve kötülük yaklaşamaz. Deli üzerine okunmaya devam edilirse şifaya kavuşur.
Şehvete düşkün kötü ahlaklı ve kötü kişiler okur ve okumaya devam ederlerse durumları değişir. Ahlakları düzelir ve en iyi hale yönelmiş olurlar.
Ayetel Kürsiyi okuyan kendini güven içine alır. Cin şeytan ve insan zarar veremez.
Gece yatarken okuyan kendini güven içine aldığı gibi ailesini ve komşusunuda koruyup güven içine alır.
Her farz namazını mütakip Ayetel Kürsi okuyan ikinci bir namaza kadar korunmuş olur. Yatarken okuduğunda 2 melek onu korumakla görevlendirilir.
Ayetel Kürsiyi her farz namazının arkasından okuyana Cennetin 8 kapısı birden açılır dilediğinden içeri girer. ALLAH okuyana; şükredenlerin kalblerini sıddıkların amellerini ALLAH’a dost doğru yönelenlerin sevabını verir. Ölünce doğruca Cennete girer. Muttakilerin elde edeceği mükafat verilir.
Evinden çıkarken Ayetel Kürsi okuyan kişinin günahları bağışlanır şeytanlar ondan uzaklaşır. Cin şeytan ve insan şerrinden ve korkularından emin olur. Her şeyden muhafaza olunur.
Gece ve gündüz 10 defa İhlas ve Ayetel Kürsiyi okumaya devam eden kişi; ALLAH’ın rızasını kazanır. Şeytandan korunur. Mahşerde peygamberlerle birlikte olur.
Ayetel Kürsi okunan evden şeytanlar 30 gün kovulmuş olur 40 günde büyücü ve sihirbaz giremez.
Ayetel Kürsiyi 6 defa okuyup 6 yönüne üfler 7nci defa okuyup içine çeker ve 8inci de okuyup etrafına daire çizerse kendisini koruyan manevi bir hisar içine alır. (1inci okuyuşta önüne 2ncide sağına 3üncüde soluna 4üncüde arkasına 5incide yukarı 6ıncıda aşağı okuyup üfler. 7incide içine çekip yutar.8incide üfleyerek etrafına daire çizer) Böylece kendini tehlikeli yerden düşmanlarından musibetten korumuş olur. Bu uygulama yapıldıktan sonra hiç konuşmadan Ayetel Kürsi okuyarak düşman üzerine yürünürse düşman onu göremez ve zararda veremez.
Her namaz sonunda Ayetel Kürsi okuyanı eceli gelince ALLAH bizzat kendi kudret eliyle ruhunu alır ve o kişi şehidlik sevabına nail olur.
Ayetel Kürsi; okuyanı kötü ahlaktan kurtarır. Kişiyi ALLAH’a yöneltir.
Okuyan kişiyi dinlemek üzere melekler gelip o yerde bulunur saf tutup dururlar. İhlas suresi okunan eve uğradıklarında secdeye kapanırlar. Haşr suresi okunan evde diz üzeri çöküp dururlar.
Gece ve gündüz 1000 defa Ayetel Kürsiyi 40 gün okuyana ruhani alem kapısı acılır. Melekler ziyaretine gelir. Tüm sırlara vakıf olmaya başlar. İstek ve arzuları gerçekleşir. Resulullah S.A.V. Efendimizi rüyasında görme şerefine erer.
Ayetel Kürsi ve Amenerrasulü Suresinin okunduğu eve şeytan girmez.
Ayetel Kürsi bir kaba okunur ve o kabın örttüğünü hiçbir cin ve şeytan açamaz. İçindekileri alıp götüremez.
Ayetel Kürsiyi 170 defa okumaya devam eden; hapisteyse hapisten kurtulur. Borçlu ise borcunu ödeme imkanı bulur. Rızık isterse geniş bir nimete erişir. Bu sayıda her farz namazının ardından okumaya devam ederse isteğine arzusuna çabuk kavuşur. Gece kıbleye yönelip okuduğunda da aynı şekilde istekleri kabul görür.
Ayetel Kürsi günde 50 defa okunursa okuyan şeytandan korunur.
İhtiyacı ve isteği olan 170 Ayetel Kürsiyi okuduktan sonra 3000 defa Ya Kafi Ya Ğani Ya Fettah Ya Rezzak isimlerini zikredip ihtiyacını ALLAH’dan isterse isteği kabul olur.
170 defa Merih saatinde okursa her türlü günah ve beladan korunur. İnsanlar arasında itibarlı olur.
Zuhal saatinde okursa amirler yanında patronu yanında büyük itibara ve makama erişir.
Müşteri saatinde okursa dert ve kederi dağılır. Tüm kötülüklerden korunur. Hapisten kurtulmaya sebeb olur.
Şems saatinde okunursa büyük mertebe ve derecelere yükselir. Halkın dertleriyle ilgilenecek uygun bir mevkiye gelir.
Zühre saatinde okunursa dostları arkadaşları arasında ve aile içinde kıymeti artar. Dünya işlerinden istediği olur.
Utarit saatinde okursa kin ve düşmandan korunur. Düşmanının helakı niyeti ile okursa düşmanından kurtulur.
Kamer saatinde okursa rızkı genişler bereketi artar.
Akıl ve anlayışın artması niyetiyle Ayetel Kürsi 50 defa yağmur veya zemzem suyuna okunur ve içilirse bu gerçekleşir.
Ayetel Kürsi 18 defa hergün okunmaya devam edilirse ALLAH okuyanı tevhid ruhuyla diriltir. Kalbini buna açar rızkını genişletir. Kıymeti yücelir. Yazıp üzerinde taşıyanı ALLAH musibet afet kaza ve belalardan korur.
Ayetel Kürsi şer ve kötülükten korunmak niyetiyle okunur ve “vela yeuduhu hıfzuhuma ve hüvel aliyyül azim” kısmı arka arkaya 70 defa tekrar edilerek okunursa tehlike ve kötülük ortadan kalkar. Aynı okuma şekli cin ve şeytandan korunmak içinde uygulanır.
Ayetel Kürsi ev veya iş yerinin kapısının üst kısmına yazılırsa o yere hırsız giremez o yerin rızkı artar.
Ayetel Kürsi yazılıp bir eşya arasına yerleştirilirse o eşya çalınmaz. Zarara uğramaz.
Ayetel Kürsi bir kaba 3 defa yazılır ve içine su konulup hastaya içirilir. İçirilirken; falan hastalıktan kurtulup şifa bulmaya niyet ettim denilirse ALLAH’ın izniyle hasta şifaya kavuşur.
Sabah yataktan kalkıp abdestli bir şekilde 3 defa Ayetel Kürsiyi okuyan kişi akşama kadar; akşam namazının ardından 3 defa okuyan sabaha kadar şeytan cin ve insan şerrinden korunur.
Bir dileği olan gece yarısından sonra abdestli olarak kıbleye yönelip 170 Ayetel Kürsi okuyup dileğini ALLAH’dan isterse isteği olur.
Cuma günü sabah namazından önce abdestli olarak tenha bir yerde kıbleye yönelip diz üzerine oturup 313 defa Ayetel Kürsi okuduktan sonra “Ya Rabbel Azim bu ayeti kerime hürmetine 313 ehli bedir ve 313 ashabı talut hürmetine muradımı ihsan buyur” diye dua edenin maksadı gerçekleşir.
7 adet tuz parçasının her birine 7 defa Ayetel Kürsi okuyup aç karnına besmele ile hergün yutarsa balgamdan kurtulunur.
Uykuda rüyasında korkan kişi yattığı zaman Euzu Besmele ile 3 Ayetel Kürsi okuyup her birinde “vela yeuduhu hıfzuhuma ve hüvel aliyyül azim”i 3 defa tekrar ederek yatarsa korkulu rüyadan kurtulur.
Sara tutan kişiye 21 Ayetel Kürsi okunursa kendine gelir.
Bir kağıda 11 defa Ayetel Kürsi; safran gül suyu misk karışımı mürekkeple yazılır. Üzerinede 101 defa Ayetel Kürsi okunur öd yada anberle tütsülendikten sonra bir yerin kapısının üzerine konulursa o haneye; hırsız düşman girmezafetlerden korunur. Ticaret haneye asılırsa o yer hem korunur hemde bereketi kazancı artar.
Bir kağıda 3 Ayetel Kürsi yazıp üzerine 1289 defa Ya ALLAH Ya Hayy Ya Kayyum Ya Ali Ya Azim okunur sonra muşamba veya naylona sararak üzerinde taşıyan kişinin rızkı ve kısmeti açık olur. Düşman şerrinden ve afetlerden muhafaza olur.
Büyü dolayısıyla bağlı olan kişi için; bir kase içine Ayetel Kürsi yazılır içine su konulur. Üzerine 101 Ayetel Kürsi ve 1289 defa Ya ALLAH Ya Hayy Ya Kayyum Ya Aliyy Ya Azim okunur. O suyu 3 gün sabah aç karnına içilirse bağı çözülür.
Ayetel Kürsi bir kağıda yazılıp haşerenin bulunduğu yere asılırsa oradaki haşereler gider.
Bir kağıda Ayetel Kürsi yazılıp üzerine 21 Ayetel Kürsi 3 İhlas 21 Salatü Selam okunup bir tarlaya gömülürse o tarlanın bereketi ve mahsülü artar. Korunur muhafaza olur.
Tevhid ilmiyle alakalı en büyük Ayet-i Kerimedir. Geceleyin inmiş olan bu Ayet-i Kerimeyi, Efendimiz (SAV), Zeyd’i (RA) çağırarak yazdırmıştır.
Ayet-el Kûrsi indiğinde, dünyadaki bütün putlar ve krallar yere düşmüş ve başlarındaki taçları yuvarlanmıştır. Şeytanlar birbirleriyle çarpışarak kaçıp, iblis’in yanına toplanmışlar ve ona bu karışıklığı haber vermişlerdir.
Peygamber Efendimiz’in(SAV) Ayet-el Kûrsi’de bulunan “Yâ Hayyu – Yâ Kayyumu”, “Hayy ve Kayyum olan ALLAH’ım Senin Rahmetinle yardım istiyorum” buyurarak (üzüntü ve keder anında) ettiği duadır.
İsm-i Azâm olduğu da rivayet edilmekle beraber, Ariflerin Sultanı Beyazıd-ı Bistami (RA) “Bu ismin belli bir tarifi yoktur, lâkin sen kalbini herşeyden boşaltıp, onu ALLAH’ın C.C. Vahdaniyyetine teslim ederek istediğin İsimle zikret” buyurmaktadır.
Ayet-el Kûrsi’de bulunan Esma-i İlahiye hiçbir Ayet-i Kerimede yoktur. Çünkü bu Ayet-i Kerime’de, bazısı açık, bazısı gizli olmak üzere onyedi yerde ALLAH’u Teâlâ’nın İsmi geçmektedir. Yatmadan okuyana ALLAH’u Teâlâ tarafından bir koruma verilir, sabaha kadar hiçbir şeytan yaklaşamaz.
Yâ RasulULLAH (SAV) Kur’ân-ı Kerimin hangi Sûresi(derece bakımından) daha büyüktür? Diye soran Sahabe’ye(RA), “İhlâs Sûresi” buyurdu. O Sahabe(RA) “Kur’ân-ı Kerimde hangi Ayet(Fazilet bakımından) daha üstündür.” diye sorunca, Peygamber Efendimiz(SAV) “Ayet-el Kûrsi’dir” buyurdu. (Darimi) Ayet-el Kûrsi’yi okuyan kimse yedi kalenin içine girmiş gibi muhafaza edilir.
Ayet-el Kûrsi, Kur’ân-ı Kerimin dörtte biridir. Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “İlim sana olsun ey Eba Münzir, Canım Kabza-i Kudretinde olan ALLAH’a C.C. yemin ederim ki, muhakkak Ayet-el Kûrsi’nin bir dili ve ikide dudağı vardır ki, Arş’ın direğinin yanında Melik-i (Müteâl olan ALLAH’u Teâlâ Hazretlerini) takdis eder(O’na Tazimde bulunur.)” (Ebû Dâvud, Ahmed İbni Hambel) Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “Her kim, her farz namazın arkasından Ayet-el Kûrsi’yi okursa, Cennete girmekten onu ancak ölüm men eder.Her kim onu yatacağı zaman okursa, ALLAH’u Teâlâ ona kendi evi, komşusunun evi ve etraftaki evler hakkında güvence verir.” (Beyhâki) Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “Bakara Sûresinde bir Ayet vardır ki Kur’ân Ayetlerinin Efendisidir. Şeytan olan herhangi bir evde okunursa (şeytan) o evden çıkar. (O Ayet) Ayet-el Kûrsi’dir.” (Beyhâki)
Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “Her kim farz namazın arkasında Ayet-el Kûrsi’yi okursa, diğer namaza kadar ALLAH’ın C.C. zimmetinde olur.” (Heysemi) Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “Her kim Ayet-el Kûrsi’yi ve Bakara Sûresinin sonunu sıkıntılı(kederli) anında okursa ALLAH C.C. ona yardım eder” (Suyuti, Dürrül Mensûr) (şeytan, cinler v.s. şerli yaratıkların şerrinden ve anne yada çocuğuna zarar vermelerinden yada öldürmelerinden korunmaları için) Doğum yapacak kadının, Ayet-el Kûrsi, A’raf 54. Ayeti sonuna kadar, Felâk ve Nâs Sûrelerini okuyarak ALLAH’u Teâlâ’ya sığındırılması gerekir(Hadis-i Şerifle bildirilmiştir).
Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “Sen Ayet-el Kûrsi’den neredesin? O herhangi bir yemek veya katık üzerine okunursa mutlaka ALLAH C.C. o yemek ve katığın bereketini çoğaltır.” (Suyuti) Efendimiz(SAV) Sûre-i Bakaranın sonunu(Amener Rasûlü) ve Ayet-el Kûrsi’yi okuduğu zaman gülerdi ve “Onlar Arş’ın altındaki, Rahman’ın (Teâlâ) hazinesindendir.” buyururdu. (Suyuti) Seleme İbni Kays(RA) “ALLAH’u Teâlâ, ne Tevratta, ne İncil’de, nede Zebur’da Ayet’el Kûrsi’den daha büyük bir Ayet indirmedi.” (Suyuti)
Ayet-el Kûrsi, cinlere karşı kendisinden yardım alınacak duaların en büyüğüdür. Ayet-el Kûrsi’nin insandan şeytanları kovmakta çok tesirli olduğunu söylemişler, ayrıca saralı kişiye, şeytanın kendisine yardım ettiği sahir(büyücü), kâhin, falcı, nefis ve şehvet ehli, zulüm ve gazab erbabı üzerine sadakatle okunulduğunda onların şeytanlarını etkisiz hale getirmekte de büyük gücü olduğunu denemişlerdir. Ancak sadakatle okunması şartı koşulmuştur.
Herhangi bir muradın hasıl olması için Ayet-el Kûrsi 313 kere okunduğunda, dünya ve Ahiret hakkındaki o istek ALLAH’ın C.C. izniyle hasıl olur(ne bir eksik ve ne bir fazla okunmamalıdır bu sayıların adedi çok önemlidir).
Cin musallat olan çocuğa 18 kere Ayet-el Kûrsi okunursa BİİZNİLLAH şifa bulur. Yemeğe okunursa yemek bereketlenir. Devamlı okunursa unutkanlığı giderdiğini Hz Ali (K.V.) buyurmuştur. Evden çıkarken okuyan her işinde muvaffak olur ve hayırlı işleri başarır. Evine gelince okursan iki Ayet-el Kûrsi arasındaki işlerin hayırlı olur ve fakirliğin önlenir. Bir kimse evinden çıkarken Ayet-el Kûrsi’yi okursa, Hakk Teâlâ yetmiş Meleğe emreder, o kimse evine gelinceye kadar ona dua ile istiğfar ederler. (Şeyh Muhakkik Celâl Divanî Hz.’nin beyanına göre kim Ayetel
Kürsi’yi harfleri sayısınca (170 defa) okursa, ne gibi bir mertebe talep ederse herhalde onu bulur. Rızık isterse geniş bir nimete erişir. Borcundan kurtulmak isterse ödeme imkânı bulur. Zindanda ise, Allah oradan kurtuluş sebeplerini yaratır. Düşmanlarının şerrinden kurtulur. Özellikle bu sayıyı farz namazlardan sonra okursa, talebi süratle yerine gelir. Gece ortasında abdestli bir durumda kıbleye yönelecek olursa, kabul olunmaya pek yaklaşmış olur. Ayetel
Kürsi’yi kelimeleri sayısınca (50 defa) yavaş yavaş okursa, mübarek kılınır ve şeytanın çekip çevirmelerinden korunur. (Şeyh İmam Ebül Abbas El-Bûnî (Bevnî)’nin beyanına göre Ayetel
Kürsi’yi harfleri sayısınca (170 defa) okuyan, ömrü boyunca hiçbir kötü şeyden korkmaz, kimse ona karşı kötülük yapmaya güç bulamaz. Ne söz, ne hareket ile dokunamaz. Şeytan’ın çevirmelerinden korunmuş olur. Bu sayıda okumaya devanı eden kimseye, varlık âleminde bulunan şeyler itaat eder. Hiçbir şey ona zarar vermeye güç yetiremez.
Farz namazlarından sonra okuyan, halk arasında ve ruhâni varlıklarkatında sevimli olur.
Kimin bir ihtiyaç ve dileği olur da ona ulaşmaya yol bulamazsa, 170 defa Ayetel Kürsi’yi okuduktan sonra 3000 defa “Ya Kâfi, Ya Ganiy, Ya Fettah, Ya Rezzak” demesi halinde, Allah’ın izni ile arzu ettiği sebep kapıları kendisine açılır.
Ayetel Kürsi’yi harfleri sayısınca (170 kez) okuyan kimse, arzu ettiğinin sevgisine lâyık olur. Rızık ona doğru gelir. Sevdiği bir kadın varsa, meşru yoldan onunla evlenir. Bununla düşmanını kahredebilir. înatçı ve kıskancı defedebilir. Hile yapanın düzenini bozabilir, borcunu ödeme imkânı bulur. Zenginlik arzu eder veya bir şeye erişmek isterse, Cenab-ı Hak bu isteklerini yerine getirir.
Kim bu ayeti Peygamber Efendimizin isimleri sayısınca (201 defa) okuyup, dünya ve ahiret işleri ile ilgili bir hacetini Allah’tan isterse, onun bu ihtiyacı karşılanır.
Ayetel Kürsi’yi 313 defa okursa, kendisine ölçülemeyecek kadar hayır hasıl olur. Allah ona hayır kapılarını açar. 313 sayısının büyük sır ve hikmeti ve garip özellikleri vardır. Bu sayı, 124 bin peygamber içinde resul olanların sayısıdır. (Her resul, ayrı bir vahye mazhar olmuştur.) Tâlut, 313 kişi ile Câlut’a karşı savaşa çıkmıştı.
Bedir savaşına katılan Eshab-ı Kiram da 313 kişi idi. (Şeyh El-Bûnî diyor ki; Yüce Kur’an’da en üstün ayet, Ayetel Kürsi’dir. Ayetel Kürsi İsm-i Âzam, yani Allah’ın en büyük ismidir. Cenab-ı Hak, bu ayetin başında “Allah Hu lâ ilâhe illâ Huvel Hayyül Kayyum” buyuruyor. Kim bu üç ismi anıp devam ederse, süratle faydasını bulur.
Rızık istediğinde, Lâ ilâhe illallahür Rezzak de. Şeref arzu ettiğinde, La ilâhe illallahül Muizz söyle. İlim talep ettiğinde, Lâ ilâhe illallahül Alim de. Sevgi ve muhabbet talep ettiğinde, La ilâhe illallahül Vedud zikrine devam et. Bir zalimden intikam almak istersen, Lâ ilâhe illallahül Müntekim’e devam et. Bilmiş ol ki,
Ayetel Kürsi’nin şanı çok büyüktür, faydası umumidir. Kim onunla dua ederse, Cenab-ı Hak kabul buyurur. Bu ayetin özelliklerinden biri de şudur : Her farz namazından sonra okunursa, kul hakkı ve millet hakkı dışında, Allah okuyanın bir sonraki farz namazına kadar olan bütün günahlarını ve kusurlarını bağışlar.
Uyumadan önce okuyan kimseyi, uykusu sırasında şeytandan korur. Kim de onu öfkelendiği zaman okuyup sol tarafına üflerse, şeytanını hapsetmiş olur, öfkesi de yatışır.
(Şeyhül Ekber Muhyiddin-i Arabi Hz.’nin buyurduğuna göre ; Kim Ayetel Kürsi’yi harfleri sayısınca (170 defa) okursa, halk ve seçkinler arasında büyük bir dereceye erişir. Cenab-ı Hak onun üzerine hayır ve fayda kapılarını açar. İlim hazinelerinin, gizli bilgilerin pencerelerini aralar. Tedavi etme yollarını ona öğretir. Böylece Cenab-ı Hak, ona hem zâhirî, hem bâtınî ilim ve hikmet verir. Arzu ettiği üzerinde tasarrufa sahip olur. Kim de Ayetel Kürsi’yi her gün bin defa okur ve bunu vird haline getirirse, dünyevi arzusuna kavuşur, maksadına erişir. Kim gece gündüz bin defa okur ve buna 40 gün devam ederse, ruhâni âlemin kapısı ona açılır, melekler onu ziyaret eder ve o kişinin bütün dilekleri yerine gelir.
Bunda hiçbir şüphe ve tereddüde yer yoktur. Aynı zamanda, rüyada Peygamber Efendimizi görme şerefine erişmek mümkün olur, ondan birtakım ihsanlar ve talimat alınır.
Kürsî ve Allah’ın Kürsîsi: Kürsî; Taht, koltuk demektir. Kök anlamıyla üst üste katlanmayı, bir araya toplanmayı belirtir. Belli parçaların bir araya toplanmasından, üst üste eklenmesinden oluştukları için sandalye, koltuk, taht gibi üzerine oturulacak eşyaya kürsi denilmiştir. Mecâzî olarak da ilim, güç, egemenlik, sultan gibi anlamları dile getirir. Kur'an'da Allah'ın da bir kürsisi olduğu, bu kürsinin gökleri ve yeri içine aldığı belirtilir.[1] Sözkonusu âyet bu özelliği nedeniyle Kürsi Âyeti (Âyetü'l-Kürsi) olarak adlandırılır.
Allah'ın kürsîsinin mâhiyeti hakkında Kur'an'da bilgi verilmez. Hz. Peygamber (s.a.s.)'den gelen rivâyetlerde de bu konuda bir açıklama yoktur. Taberî'nin kaydettiği bir hadise göre yedi gök kürsi içinde bir kalkan içine atılmış yedi dirhem gibi kalır. Ebû Zer'in rivâyet ettiği bir hadis de Kürsi'nin arş karşısındaki durumunu belirler: "Arş içinde Kürsi, yeryüzünde bir çölün içine atılmış demir bir halka (yüzük) kadardır"[2]
Âyetü'l-Kürsî'de sözkonusu edilen Allah'ın Kürsisi'ne müfessirlerce getirilen yorumlar başlıca dört görüş çevresinde toplanır. Râzi'nin özetlediği[3] görüşlerden birincisine göre Kürsi, gökleri ve yeri kaplayan büyük bir cisimdir. Bu görüştekilerden Hasan el-Basri ayrıca Kürsi'nin Arş ile aynı şey olduğunu söyler. Ona göre üzerine oturulması nedeniyle tahta bazen arş, bazen de kürsi denmektedir. Bazı bilginler Hasan el-Basri'ye karşı çıkarak kürsi ile arşın ayrı şeyler olduğunu savunurlar. Bunlardan bazıları Kürsî'nin Arş'ın altında, yedinci semanın üstünde olduğunu söylerken, İmam Süddî'nin de içinde olduğu diğerleri yerin altında bulunduğu görüşünü öne sürerler. Said İbn Cübeyr'in rivayet ettiğine göre İbn Abbâs Kürsî'nin Allah'ın ayakların koyduğu yer olduğunu söylemiştir.
İkinci görüş Kürsi'yi Allah'ın hükümranlığı, kudreti ve mülkü olarak yorumlar. Kürsi'nin cisimliğini redde yönelik bu görüşe göre ulûhiyyet (tanrılık) ancak kudretle olur ve oturulan yere kürsî dendiği gibi bazan üzerine oturana da kürsi adı verilir. Bu nedenle Allah'ın Kürsi'si O'nun hükümranlığına, dolayısıyla kendisine işarettir.
Üçüncü görüşe göre: Kürsi Allah'ın ilmidir. İlim, âlimin dayandığı şey olması bakımından kürsi olarak adlandırılır. Kendisine güvenilen, dayanılan âlimlere de kürsiler (kerasi) denilir. Bu nedenle âyetteki Kürsi Allah'ın ilmini ifade etmektedir.
Kürsi'nin Allah'ın büyüklüğünü, ululuğunu dile getirdiği yolundaki yorum dördüncü görüşü oluşturur. Keffâl'in diğerlerine yeğlediği bu görüşe göre Allah, büyüklüğünü anlatmak için insanların kolayca anlayabileceği benzetmeler yapar. Allah'ın evi (Beytullah, Kâbe), Allah'ın eli (Yed'ullah, Hacerü'l-Esved) gibi deyimler de aynı amaçla kullanılır. Bunları maddi anlamlarıyla anlamak doğru değildir ve kişiyi tecsim (Allah'ı cisim gibi düşünme) ve teşbih (Allah'ı insana benzetme) yanlışına götürür.
Müfessirlere göre Kürsi konusunda nassa dayalı bir delil olmadıkça te'vile gitmek doğru değildir. Bu nedenle Kürsi'ye ilişkin âyetin açık anlamına uygun ilk görüşün doğru kabul edilmesi gerekir. Ancak bu görüşten yola çıkarak Allah'ın cisim olduğu, insanlara benzediği gibi bir sonuca varmaktan da sakınmak gerekir.[4]
Âyetü’l-Kürsî: Bakara sûresinin iki yüz elli beşinci âyetine Âyetü’l-Kürsî denir. Âyette geçen kürsî tâbirinden dolayı bu ismi almıştır. Kur'an-ı Kerîm'in bütünü içinde ayrı bir fazîleti olan bu ayet hakkında Resulullah'tan bazı hadisler nakledilmiştir.
Bu âyet-i kerîmede Cenâb-ı Allah'ın yüceliği, sıfatları, kâinatta meydana gelen büyük olayların tamamen onun iradesi doğrultusunda vukû bulduğu, onun isteği ve izni olmadan hiç bir kimsenin başkasına şefaat edemeyeceği, O'nun kürsüsü, göklerde ve yerdekilerin ona ait olduğu hakkında bilgi verilmektedir.[5]
Bakara suresinin ikiyüzellibeşinci ayeti. Ayette geçen kürsî tabirinden dolayı bu ismi almıştır. Kur'an-ı Kerîm'in bütünü içinde ayrı bir fazîleti olan bu ayet hakkında Rasulullah'tan bazı hadisler nakledilmiştir.
Muhammed b. İsâ'dan nakledildiğine göre İbnü'l-Aska' şöyle der:
"Adamın biri Hz. Peygamber'e gelip Kur'an'ın en faziletli ayeti hangisidir?' diye sordu. Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
"Âllah'u Lâilâhe illâ huve'l-Hayyu'l-Kayyûm. "[6]
Başka bir hadiste de:
"Kur'an'ın en faziletli ayeti Bakara suresindeki Âyetü'l-Kürsi'dir. Bu ayet bir evde okunduğu zaman Şeytan oradan uzaklaşır."[7]
Rasulullah (s.a.s.) bir defa Ka'b oğlu Ubey'e, ezberinde olan ayetlerden hangisinin daha yüce olduğunu sormuş, "Allah ve Rasulu daha iyi bilir" cevabını alınca, soruyu tekrar etmiş, bunun üzerine Ubey, bildiği en yüce ayetin "Allahu lâ ilâhe illâhüve'l-Hayyu'l-Kayyûm" olduğunu söylemiştir. Rasulullah (s.a.s.) aldığı cevaptan memnun olarak Ubey'in göğsüne vurarak
"Ey Ebû Münzir! İlim sana kutlu olsun." buyurmuştur.[8]
Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.)
"Âyetü'l-Kürsî Kur'ân âyetlerinin şahıdır" buyurmuştur.[9]
Bu ayet-i kerîmede Cenâb-ı Allah'ın yüceliği, sıfatları, kâinatta meydana gelen büyük olayların tamamen onun iradesi doğrultusunda vukû bulduğu, onun isteği ve izni olmadan hiç bir kimsenin başkasına şefaat edemeyeceği, O'nun kürsüsü, göklerde ve yerdekilerin ona ait olduğu hakkında bilgi verilmektedir. Meâli şöyledir:
"Allah (İbadete en lâyık olandır), Ondan başka ilâh yoktur. Diridir (ezeli ve ebedîdir), Kayyumdur (yaratıkların bütün işlerini düzenleyicidir. Yaratmada, rızık vermede mahlûkâtın yegane sahip ve hâkimi olup her şey onun sayesinde ayakla durur) Onu ne bir uyuklama alır, ne de uyku. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur. O'nun izni olmaksızın yanında kim şefaat edebilir? O, (bütün yaratılmışların) önlerindekini (dünyadaki bütün yaptıklarını, açıklaytp gizlediklerini), arkalarındakini (Ahirette olacak Şeyi) bilir. Onun ilminden, kendisinin dilediğinden başka hiçbir şeyi kavrayamazlar. O'nun kürsüsü (ilmi) gökleri ve yeri kuşatmıştır. Ve onların (göklerin ve yerin) korunması O'na ağır gelmez. O, çok yüce çok büyüktür."[10]
ÂYET-EL KÜRSÎ'NİN ESRARI, HİKMETİ
Hz. Ali (r.a) dan rivayet olunmuştur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:
"Allah (C.C), Kürsî'yi inciden halk etmiştir. Büyüklüğünü, Cenâb-ı Ecelli ve Alâ'dan gayri kimse idrak edemez."
Diğer hadis-i şerifde:
"Yedi kat semâ ve yedi kat yerler Kürsî'nin yanında, sahra ortasında bir halka mesâbesindedir" buyurmuşlardır.
İbn-ü Mace'nin rivayetine göre:
"Yedi kat semâ ve yedi kat yerleri Kürsî kuşatmıştır." İkrime (r.a) dan rivayet edilen hadîs-i şerifde:
"Güneşin nûru, Kürsî'nin nûrunun yetmiş cüz'ünden bir cüz'üdür. Kürsî'nin nûru ise Arşın nûrunun yetmiş cüzünden bir cüzdür. Hamele-i Arş (Arşı yüklenen melekler ile Hamele-i Kürsî (Kürsîyi yüklenen melekler) arasında yüz kırk tane hicap vardır. Bunların yetmişi nûrdan yetmişi zulûmattan (karanlıktan) dır. Her hicâbın arasu, beş yüz senelik mesafedir. Eğer Arş-ı âzâmla Kürsî'nin arasındaki hicablar olmasa idi, Kürsî'deki melekler Arşın nûrundan yanardı" buyurmuşlardır.
Yedi kat semâ ve yedi kat yerler, arşın yanında kaybolur. Lâ teşbih Arş-ı A'zâm, Cenâb-ı Ecelli Âlâ'nın sarayı gibidir. Emri oradan verir, emr-i ilâhî, Kürsî'nin üzerine indiği vakit, mermer üzerine düşen ağır altın zincirin ses yaptığı gibi ses yapar, Kürsî'deki melâikeler, Cenâb-ı Ecelli Âlâ'nın emrinin azâmetinden ve bu sesin şiddetinden bayılırlar, ayıkdıklarında arştaki meleklere sorarlar: "Rabbimiz ne emir buyurdu?" derler.
Onlar cevaben:
“Hakkı ve doğruyu emir buyurdu” derler.
Cenab-ı Ecelli Ala’nın Emr-i İlahisi oradan Sidre-i Münteha ’ya, buradan yedinci kat semaya gelir. Böylelikle Cenab-ı Ecelli Ala’nın Emr-i İlahisi bütün semalardan geçerek dünyaya iner.
Evliyaların büyüklerinden olan İmam-ı Şarani (KS), Emr-i İlahinin bu şekilde nüzul etmesinin sebeb-i hikmetini şöyle anlatır:
“Eğer Cenab-ı Ecelli Ala’nın Emr-i İlahisi, semalara uğramadan vasıtasız olarak dünyaya ve insanlara gelseydi, hitab-ı ilahinin azametinin şiddetinden hepsi erirdi…”
Muhidin Arabî (k.s): Allah (C:C)'ın emr-i ilâhîsi beş yerden iner.
1. Kalem-i âlâ: Burada farzlar iner.
2. Levh-i mâhfuz: Buradan menduplar iner.
3. Arş: Buradan haramlar iner.
4. Kürsî: Buradan mekruhlar iner.
5. Sidret-il münteha: Buradan Cenâb-ı Ecelli Âlâ'nın helâl ve mübah gibi emirleri iner... buyurmuşlardır.
Kaynak: http://www.ayetel-kursi.com/ayetel-kursinin-faziletleri.html#ixzz3LZYv9Ghf
http://www.muhammed.gen.tr/ayetel-kursi-suresinin-faydalari-ve-sirlari/#sthash.TdZxd8dA.dpuf