Allah insanı nasıl korur?

Zünnu-i Mısri'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir :Bir gün elbiselerimi yıkamak için Nil nehrinin kenarına gitmiştim. Nehrin kenarında dururken, bir de baktım ki, görülmemiş şekilde büyük bir akrep bana doğru geliyor.

Bu sudan İçmek Müslümana Haram

Vaktiyle Bursa’ da bir Müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı,” bugünkü adı Arap Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş: - “Her kula helâl, Müslüman’a haram!”

Hiçbirinin haccı kabul edilmedi!

Ali bin Muvaffak hazretleri, Şam’da yaşamış olan evliyânın büyüklerindendir. Zünnûn-ı Mısrî ve Abdullah bin Mübarek ile görüştü. 878 (H.265) senesi vefât etti... Abdullah bin Mübarek bir hac mevsiminde Mekke’de hac vazifelerini ifa ettikten sonra, Harem’de uyuyakalır

Kuran Sırları

Bilindiği gibi DNA terimi, canlılardaki genetik malzemenin kısaltılmış ifadesidir. Genetik biliminin başlangıç tarihi ise, Mendel isimli bilim adamının 1865 yılında hazırlamış olduğu genetik yasalarına dayanır. Bilim tarihi için bir dönüm noktası oluşturan bu tarihe, Kuran’da 18:65 numaralı Kehf Suresi’nin 65. ayetinde işaret edilmektedir. (En doğrusunu Allah bilir.)

Nefsin Mertebeleri

BİRİNCİ DAİRE: Nefs-i Emmare: Allah`ın emirlerine uymayan, yasaklarını çekinmeden yapan ve zevkine tabi olan nefistir. Nefs-i emmâre denilen bedbaht nefis zenginleştikçe şımarır. Bilgisi arttıkça kibri, gururu da artar. Hele bir de makam sahibi olursa artık onun yanına varmak, sokulmak ne mümkün!

YAHUDİLERİN MAYMUN OLMASI

Onlar, Davud Aleyhisselâm’ın zamanında "Eyle" denilen bir şehirde yaşıyorlardı. Eyle Medine ile Şam arasında bir yerde ve Kızıldenizin sahilinde bir yerdeydi. Allah onlara cumartesi günü balık avlamayı yasak etti. Cumartesi günü olduğu zaman, denizde balık kalmaz, hepsi sahile gelirdi.

ARAPÇA ÖĞRENİYORUM

Öncelikle Hafıza tekniği konusunda size olağan üstü bir ip ucu.Sureler kolaydan zora doğru sıralanır. Bir sayfa alınarak 3′e bölünür. Önce ilk 5 satır, daha sonra diğer satırlar 5′er 5′er ezberlenir ve sonrasında birleştirilerek tekrar yapılır.

Günahın Reçetesi

Büyük Mutasavvıf Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri bir gün tımarhanenin önünden geçiyordu. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla birşeyler dövdüğünü görüp

Ahir Zaman Bu Zaman Mı?

Ahir zamanın kendini hissettirdiği şu günlerde, Rabbimizin ikazlarını neden duymamazlıktan geliyoruz acaba? Nereye gidiyorsunuz? Nerede Muhammed ümmeti?

Şeytan İşi

Günlerden birgün şeytanın yolu bir köye düşmüş.Keyfi yerinde olan şeytan sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemiş.

Artan pilav

Yahya baba, II. Bâyezîd Hân zamanında, Edirne Bâyezid Külliyesi'nin aşçılarından biridir.. Arkadaşları hoşaf, kebap sebze, bakliyat pişirir. Ama onun ihtisası pilavdır. Mübârek işe girişti mi, ibadet ettiğini sanırsınız.

Olgun İmana Kavuşma

MESCİD-İ Saadet'te Ashab-ı Kiram toplanmışlar, derin bir vecd ve huşu içinde Allah'ın Resûlünü dinlemekteydiler. Hazret-i Fahr-i Kâinat Efendimiz ise, Al-i İmrân sûresinden şu mealdeki Âyet-i Kerimeyi okuyordu:

Gönül Örtüsü Hayâ

Gönlün titremesidir hayâ. Gönül ki kurtulmuştur da ağırlıklarından, bir yaprak kadar incelmiştir. İşte o nazenin yapraktır müminin gönlü. Titrer bir günah, bir yanlış, bir aykırı hal gördüğünde.

KÂLU BELÂ

Ve kıyâmet günü, gerçekten biz bundan gâfildik (gâfilleriz) dersiniz diye (dememeniz için), senin Rabbin, Âdemoğullarının sırtlarından onların zürriyetlerini aldığı zaman onları, nefsleri üzerine şahit tuttu. (Allahû Tealâ şöyle buyurdu): “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” Dediler ki: “Evet, (Sen, bizim Rabbimizsin), biz şahit olduk.”

AY'IN RESÛLULLAH (S.A.V)'A SELAM VERMESİ

Ebû Kubeys dağının altında duruyorduk.Ay doğu tarafından göründü.Yükselerek yukarı çıktı. Nûru bütün âlemi doldurmaya başladı.Göğün ortasında kâmil bir dolunay haline geldi...

18 Şubat 2013 Pazartesi

Bir Kere İnanırsam Anlınımı secdeden kaldırmam




Necip Fazıl, Abidin Dino’ya sormuş:
- “Niçin inanmıyorsun?”
Abidin Dino, kendisine kaybettiren, fakat başkalarına çok şey bulduran şu müthiş cevabı vermiş:
- “Korkuyorum, bir kere inanırsam bir daha başımı kaldıramam secdeden…”
Yani şunu demek istemiş:
- “Siz öyle bir Allah’a inanıyor; öyle azametli, merhametli bir Zat’tan bahsediyorsunuz ki; eğer öyle bir Allah varsa, değil ona itaat etmemek veya günah işlemek, O varken başımı secdeden kaldırmaya bile haya eder, o cesareti bile kendimde bulamam!”

Bu sudan İçmek Müslümana Haram


Vaktiyle Bursa’ da bir Müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı,” bugünkü adı Arap Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş:
- “Her kula helâl, Müslüman’a haram!”
Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye… Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzura getirilmiş.
— Bu nasıl fitnedir, dini İslâm, ahalisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, “Hayrattır, sebildir!” diye çeşme yap, ama suyunu Müslüman’a yasakla! Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?” diye çıkışmışlar adama.
Adam:
— Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin ispat ister, delil şarttır, dedikçe kadı kızmış:
— Ne delili, ne ispatı? Sen fitne çıkardın, Müslüman ahalinin huzurunu kaçırdın, katlin vaciptir! demiş.
Demiş ama bir yandan da merak edermiş:
— Nedir gerekçen? diye sormuş.
Adam:
— Bir tek Sultan’a derim… diye cevap verince, ortalık yine karışmış.
Söz Sultan’a gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş.
Padişah da sinirlenmiş ama diğer yandan o da meraklanırmış:
— De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın hem de ‘her kula helâl, Müslüman’a haram’ yazarsın?”
Adam, başı önünde konuşur:
— Delilim vardır, lâkin ispat ister.
— Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?
— O zaman boynum, hükme kıldan incedir Sultanım…
— Eeee?!..
— Sultanım, herhangi bir havradan (Sinagog) rastgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun. Bakın neler olacak…
Dediği yapılmış adamın. Bütün azınlıklar bir olmuş, başlarında Musevîler,
- “Ne oluyor, bu ne zulüm?.. Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet ödeyelim…”
Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş…
Bir hafta dolunca, adam:
— Sultanım, artık bırakmak zamanıdır, demiş.
Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer Sultan’a teşekkürler, hediyeler…
Az zaman geçmiş ki adam:
— Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz için yaptırınız Sultanım, demiş.
Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış Pazar ayininden ve aynı tepkiler artarak devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış. Mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar… Levantenler, din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla daha bir sarılmışlar birbirlerine..
Sultan:
— Bitti mi? diye sormuş adama.
— Sultanım son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle, demiş.
— Şimdi nedir isteğin?
— Efendim, payitahtımız Bursa’nın en sevilen, en sözü dinlenilen, itimat edilen âlimini alınız minberinden…
Adamın dediğini yapmışlar, Ulu Câmii imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler… Ve ne olmuş bilin bakalım? Bir Allah’ın kulu çıkıp da “Ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz? Hiç olmazsa vaazı bitene kadar bekleseydiniz,” gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden, arayan-soran olmamış…
Geçmiş bir hafta, “Nerde imam?” diye gelen-giden yok! İlmi az ve kabiliyetsiz bir imam tayin edilmiş yerine, ne konuştuğunu kendi kulağı duymayan tam yobaz cinsinden biri… Halk hâlinden memnun, başlamış bir dedikodu, o geçen hafta derdest edilen koca âlim için:
— Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik…
— Kim bilir ne halt etti de tevkif edildi!..
— Vah vaah!.. Acırım vaazında geçen günlerime…
— Sorma, sorma…
Padişah, kadı ve adam izliyorlarmış olup bitenleri. Sonunda, Padişah çeşmeyi yaptırana sormuş:
— Eee, ne olacak şimdi?..
Adam:
— Bırakma zamanıdır. Bir de özür dileyip helâllik almak lâzımdır hocadan.
— Haklısın, demiş padişah.
Denilenin yapılması için emir buyurmuş ve adama dönmüş.  Adam başı önünde konuşmuş:
— Ey Sultanım, siz irade buyurunuz lütfen, böyle Müslümanlara su helâl edilir mi?
Sultan acı acı tebessüm etmiş:
— Hava bile haram, hava bile!… demiş.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...