Kelimât (Arapça Kelimeler)
تُفَّاح -elma = tuffahun
دَرْس - ders = dersun
قتل -öldürmek= qatele
هرة -kedi = hirratun
ارنب -tavşan = ernebun
نوم -uyku = nevmun
قلم -kalem = qalemun
زار = ziyaret etti = zâra
حجر = taş = hacerun
دلو = kova = delvun
راض - radin - razı
ساكن - sakinun - sakin
مبكر- mübekkirun - erken
مفيد- mufîdun - yararlı
طالب = talibun = öğrenci,talebe
جاء = câe = gelmek
لحم = lahmun = et
دجاج = decacun = tavuk
سمك = semekun = balık
مُهَنْدِس - mühendisun - mühendis - Engineer
مُدَرِّس - müderrisun - öğretmen - Teacher
وَزِيْر - vezîrun - vezir,bakan - Minister
طَبِيْب - tabîbun - doktor - Doctor
مُحَاسِب - Muhâsibun - muhasebeci - Accountant
ُتَرْجِم - Mutercimun - Tercüman - Translator
مُدِيْر - Müdîrun - Müdür - Manager
تِلْمِيذ - Tilmîzun - Öğrenci - Student
حَلاَّق - Khallâqun - Berber - Hairdresser
مَرِيْض - Merîdun - Hasta - Patient
عَامِل - *âmilun - işçi - Worker
جَزَّار - cezzâr - Kasap - Butcher
سَائِق - Sâiqun - Şoför - Driver
طَبَّاخ - Tabbâkhun - Aşçı - Cook
رَسَّام - Ressâmun - Ressam - Painter
َبِيْر - büyük - kebîrun - Big
صَغِيْر - küçük - sağîrun - Small
جَمِيْل - güzel - cemîlun - Beautiful
جَدِيْد - yeni - cedîdun - New
قَدِيْم - eski - qadîmun - Old
نَاجِح - başarılı - nâcihun - Successful
َشِيْط - neşîtun - aktif,canlı, dinamik - Active
حَزِيْن - hazînun - üzgün - Sad
وَاضِح - vâdıhun - apaçık - Clear or Obvious
بَارِع - bâri*un - maharetli - Skillful
مَاهِر - mâhirun - maharetli - Skillful
يَوْم - yevmun - gün - Day
أُسْبُوع - usbû*un - hafta - Week
سَاعَة - sâ*atun - saat - Hour
سَنَة - senetun - sene - Year
أَمْس - emsi - dün - Yesterday
غَدَاً - ğadenn - yarın - Tomorrow
بُكْرَة - bukratun - yarın - Tomorrow
بعد قليل = az sonra = ba'de qalîl
على الاقل = en az = ale'l-eqâl
قالت = söyledi ( kız ) = qâlet
bugün - اليوم - el-yevmü
küzey - شمال - şimâlün
güney - جنوب cenûbün
batı - غرب - ğarbun
doğu - شرق = şarqun
füze -صاروخ = sârûkhun
asker - جيش = ceyşun
şehir - kent - مدينة - medinetun
köy - قرية = qaryetun
başladı - بدا = bedee
bitti - انتهى = intehâ
başlangiç- بداية = bidâyetun
son - نهاية = nihâyetun
polis - الشرطة = el-şurtatü
doktor - طبيب = tabbûn
Hakim - حكيم = hakîm
حمام = Banyo-hammam
صالون = Salon-salon
سرير = Yatak-sareer
مغطس = Küvet-maghtas
صابون = Sabun-saboon
حنفية = Musluk-hanafiyya
ورق حمام = Tuvalet Kağıdı-waraq hammam
فرشاة أسنان = Diş fırçası-furshat asnan
ماء = Su-ma
مرحاض = Tuvalet-mirhat
اسفنجة = Sünger-sfinja
مغسلة = Lavabo-maghsaleh
دوش = Duş-doosh
منشفة = Havlu-manshafa
معجون أسنان = Diş macunu-ma joun asnan
راديو = Radyo-radio
مخدة = Yastık-makhada
قرص مدمج = Cd Rom-qurs mudmaj
سجادة = Halı-sujjada
كنبة = Kanepe, Koltuk-kanabay
Arapça العربيّة /alʕaraˈbijja/ (el-‘Arabiyye)
Merhaba مرحبًا /marˈħaba/ (merḥaban)
Barış سلام / sa'lām/ (selām)
Nasılsın? كيف حالك؟ / kejfa ħaːluk/ (keyfe ḥāluke)
Görüşmek üzere إلى اللقاء /ilalliˈqaʔ/ (ilel-likāi’)
Hoşçakal مع السلامة /maʕa ssaˈlaːma/ (ma‘e s-selāme) Lütfen من فضلك /min ˈfadˁlak/ (to male); /min ˈfadˁlik/ (kadın için) (min faḍlik)
Teşekkür شكرًا /ˈʃukran/ (şükran)
Kaç tane? كمْ؟ /kam/ (kem)
Türkçe التركية /alʔturqijja/ (et-turkiyye)
İsmin nedir? ما اسمك؟ /ˈmaː ʔismuk/ mā'smuke(erkek), mā'smuki(bayan)
Bilmiyorum لا أعرف /laː ˈʔaʕrifu/ (lā ’arif)
İnsan- إنسان - İnsân
Erkek- رجل - Racul
Kadın - إمرأه -İmrāu
Hayvan- حيوان - Ḥaywân
Bitki نبات - Nebât
Yılan- ثعبان - Ṯʿübân
Kuş- طائر - Ṭâir
Balık- سمك - Semek
Çiçek- زهرة - Zehre
Karınca- نمل - Neml
Ağaç- شجرة - Şecere
Hurma- ثمر - Ṯemer
Aşağıdaki Kelimelerden m harfini çıkarıp geride kalan sessiz harfleri incelediğinizde ilginç bir şekilde kelimenin anlamıyla bağlantılı olduğunu farkedersiniz. Sanırım türedikleri fiile işaret etmektedir.
المحرمة- mahrem-haram;
القاتل -maktül-katil;
الإسهال -müshil-ishal;
العلم- muallim-ilim;
مريض -maraz-arıza;
هالك mahluk-hulk(yaratmak);
الأسير mahpus-hapis(esir);
معقول makul-akıl;
ساخِنٌ- sıcak
دافِىءٌ ılık
بارِدٌ soğuk
Kış الشِّتاء
Bahar الرَّبيع
Yaz الصيْفُ
Sonbahar الخَريف
Haftanın Günleri الأُسْبُوع أَيَّام
Pazar الأحد
Pazartesi اللأِثْنَيْن
Salı الثُلاثاء
Çarşamba الأَرْبِعَاء
Perşembe الخَمِيس
Cuma الجُمُعَة
Cumartesi السَّبت
Fırın
فُرْنٌ
Terzi
خَيَّاطٌ
Eczane
صَيْدَلِيَّةٌ
Emlakcı
مَكْتَبٌ عَقَارِيٌّ
Elbiseci
دُكَّانُ المَلاَبِسِ
Ayakkabıcı
دُكَّانُ الأَحْذِيَةٌ
Kasap
الجَزَّارٌ
Döviz Ofisi
صَّرَّافٌ
Cadde
شَارِعٌ
Kaldırım
رَصِيفٌ
Otobüs
حَافِلَةٌ
Bisiklet
دَرَّاجَةٌ
Karşısında
مُقَابِل
Arasında
بَيْنَ
Yanında
جَانِبْ
Titi ve Ördek
تيتي و البطَّة
Tavşan
أَرْنَبٌ - أَرانِب
Havuç
جَزَرَةٌ
Görmek, izlemek.
شَاهدَ - يُشَاهِد
Yumurta.
بَيْضَةٌ - بَيْضٌ
Altın
ذَهبٌ
Dokunmak
لَمَسَ – يَلْمِسُ - اِلْمِسْ
Kulak
أُذُن - آذَان
Kızmak
غَضِبَ – يَغْضَبٌ - اِغْضَبْ
Kırmak
كَسَرَ – يَكْسِرُ – اِكْسِرْ
Hareket etmek.
حَرَّكَ – يُحَرِّكُ - حَرَّكْ
Vurmak.
ضَربَ – يَضْرِبُ - اِضْرِبْ
Atlamak, üzerine çıkmak.
طَلَعَ – يَطْلَعُ - اِطْلَعْ
Kesmek, koparmak.
قَطَعَ – يَقْطَعْ - اقْطَعْ
Oturmak.
قَعَدَ – يَقْعُدُ - اُقْعُدْ
Yorulmak.
تَعِبَ - يَتْعَبُ
Uyumak.
نَامَ – يَنَامُ - نَمْ
Rüya görmek.
حَلَمَ – يَحْلَم
Sarı
اصْفَر - صَفْرَاء
Ördek
بَطَّة - بَطّ
Sıçramak
نَقَرَ – يَنْقُرُ - اُنْقُرْ
Çekmek
شَدَّ - يَشِّدُ
Arkadaş olmak.
صَاحَبَ - يُصَاحِبُ
Dokuz Dişi Koyun
تِسْعُ نَعْجَاتٍ
Çoban
رَاعِي - رُعَاة
Koyun
نَعْجَةٌ - نِعَاجٌ
Yürümek
مَشَا – يَمْشِي
Terketmek
تَرَكَ – يُتْرِكُ - أِتْرِكْ
Tarla
حَقْلٌ – حُقُولٌ
Kurt
ذِئْبٌ
Çalgı çalmak.
زَمَّرَ – يُزَمِّرُ - زَمِّرْ
Kaçırmak
خَطَفَ - يَخْطِفُ
Koşmak
جَرَى – يَجْرِي
Uyanmak
اسْتَيْقَظَ – يَسْتَيْقِظُ - اسْتَيْقِظْ
Saymak
عَدَّ – يَعُدُّ
Bulmak
وَجَدَ – يَجِدُ
Kemik
عَظْمَةٌ – عِظَامٌ
Korumak
حَرَسَ – يَحْرُسُ – اُحْرٌسْ
Havlamak
نَبَحَ – يَنْبَحُ
Doğurmak
وَلَدَ – يَوْلد
Keçi
خَرُوفٌ - خِرَافٌ
Maymun ve Muz
القِرْد و المَوْز
Kafes
قَفَصٌ – أقْفَاصٌ
Bekçi
حَارِسٌ - حَرَّاسٌ
Vermek
أعْطِي – يُعْطِي
Mutlu
فَرْحَان
Asmak
عَلَّقَ – يُعَلَّقُ - عَلَّقْ
Üzerine çıkmak.
طَلَعَ – يَطْلُعُ
İp, tel.
سِلْكٌ - أسْلاكٌ
Kızgın
زَعْلان
Taşımak
حَمَلَ – يَحْمِلُ - اِحْمِل
Acaba
يَا تَرِى
Atmak
رَمَى
Oturdu
وَقَعَ - يَقَعُ
Sıçramak
نَطَّ – يَنُطُّ – نُطْ
Uzatmak
رِجِلْ - أرْجُلْ
Tutmak, eline almak.
مَدَّ - يَمُدُّ
Tutmak, eline almak.
امْسَكَ - يُمْسِكُ
Hacı Tilki
الحَج ثعلب
Tilki
ثَعْلَب - ثَعَالِب
Ötmek (Horoz)
صَاح – يَصِيحُ - صَحْ
Civarında,yakınında
جِوَار
Sulak Alan
تُرْعَة
Eşek
حِمَار - حَمِير
Kaz
وَزَة - وَزَّ
Ördek
نَطَّ
Kayık
مَرْكَب - مَرَاكِب
Mutlu
فَرْحَان
Ayrılmak
غَادَرَ- يُغَادِر- غَادِرْ
Ağlamak
بَكَى – يَبْكِي - اِبْكِ
Yorulmak
تَعِبَ – يَتْعَبُ - اِتْعَبْ
Dinlenmek
اسْتَرَاح – يَسْتَرِيح - اِسْتَرِحْ
İnanmak
صَدَّقَ – يُصَدِقُ - صَدَّقْ
Aramak
بَحَثَ – يَبْحَثُ – اِبْحَثْ
Yüzmek
سَبَحَ – يَسْبَحَ - اِسْبِحْ
Küçük Çoban Kız
الرَّاعِيَةُ الصَّغِيرَةُ
Çoban
رَاعِيَة - رَاعِيَات
Odun
حَطَبٌ
Tutuşturmak
شَعَلَ – يُشْعِلُ - اَشْعَلْ
Elbise
ثَوبٌ - ثِيَابٌ
Tarla
مَزْرعَةٌ - مَزَارَا
Oturmak
قَعَدَ – يَقْعُدُ - اُقْعُدْ
Koyun
غَنَمٌ - أَغْنَامٌ
Kurt
ذِئْبٌ – ذِئَابٌ
Sırtlan
ضَبْعٌ - ضِبَاعٌ
Gütmek, otlatmak.
رَعَى – يَرْعَى - اِرْعَى
Otlak alan.
تُرْعَةٌ – تُرَعٌ
Yönlendirmek.
سَاقَ – يَسُوقَ – سُقَ
Yanında
جَنْبُ
Terketmek, bırakmak.
تَرَكَ – يَتْرِكْ - اُتْرُكْ
Görmek
رَأَى - يَرَى
Kızmak
غَضِبَ – يَغْضَبُ - اِغْضَبْ
Havlamak.
نَبَحَ - يَنْبَحُ
Hırsız
لِصٌ - لُصُوصٌ
İhmalkar
مُهْمِلَةٌ
Saklanmak
اِخْتَفَ - يَخْتَفِي
Ağlamak
بَكَى – يَبْكي - ابْكِ
Hesap etmek
حَسِبَ
Kaybolmak.
ضَاع - يَضِيعُ
Temiz Köy
قَرْيَةٌ نَظِيفَةٌ
Yorulmak
تَعِبَ - يَتْعِبُ
Gerekli
لأبُدَّ
Kirli
وَسَخَ
İhmalkar
مُهْمِلَةٌ
Sinek
ذُبَابٌ – ذُبَابةٌ
Sivrisinek
بَعُوضَةٌ - بَعُوض
Gülmek
ضَحِكَ – يَضْحَكُ - اضْحَكْ
İnanmak
صَدَّقَ – يُصَدِّقُ - صَدَّقْ
Çit – Duvar
سُورٌ - أَسْوَار
Hatalı
غَلْطَانَةٌ
Tutmak
أَمْسَكَ – يُمْسِكُ - امْسِكْ
Kaldırmak
رَفَعَ – يَرْفَعُ - ارْفَعْ
Atmak
رَمَى – يَرْمِي - ارْمِ
Kürek
جَارُوف
Yıkmak
هَدَمَ – يَهْدِمُ - اهْدِمْ
Boyamak
دَهَنَ – يَدْهَنُ - ادْهَنْ
Kalem
قلم
Kitap
كِتَابُ
Tarak
مِشْط
Fırça
فُرْشاة
Küpe
حَلَق
Bilezik
سِوار
Ayakkabı
حِذاء
Çorap
جَوْرب
Uçak
طاءِرَة
Gömlek
قَمِيص
Ağaç
شَجَرَو
Elma
تُفّاحَة
Elbiseler
مَلابِس
Elbise Dolabı
خِزَانَةُ مَلابِس
Mont
مِعْطَف
Şemsiye
مِظَلّة لِلْمَطَر
نَعَمْ
Hayır Lâ.
لاَ
Lütfen (Tekil) Min fadlik
مِنْ فَضْلِكْ.
Lütfen (Çoğul) Min fadliküm
Hoş geldiniz efendim ehlen ya seyyidi
أَهْلاً يَا سَيِّدي
Hoş geldiniz Ehlen ve sehlen
أهلاً وسهلاً
Hoş bulduk ehlen biküm
أَهْلاً بِكُمْ
Hoş bulduk Ehlen bık
أَهْلاً بِكُ
Görüşmek üzere İlel-likai
إِلَى للِّقَاءِ.
ALLAHa ısmarladık. Meas-selameti
.مَعَ السَّلاَمَةِ
Güle güle Meas-selameti
مَعَ السَّلاَمَةِ
Güle Güle Measselâme
مَعَ الَّسلَامَةِ
Merhaba! Merhaben
مَرْحَبًا
Sana merhaba Merhaben bike
Günaydın Sabahul hayr
صَبَاحُ الْخَيْرِ
Hayırlı sabahlar Sabâhu’l-hayr
صَبَاحُ الْخَيْرِ
Hayırlı akşamlar Mesâu’l-hayr
مَسَاء الْخَيْرِ.
Afedersiniz Ahvan
عَفْوًا
Afedersiniz min fadlik
مِنْ فَضْلِكَ
Özür Dilerim âsif
آسِفْ
Nasılsınız? Keyfe halukum
كَيْفَ حَالُكَ؟
nasılsın/halin nasıl ? keyfe hâlüke
كيف حالك
İyiyim, mevlaya şükürler olsun ene bi hayrin elhamdulillah
أَنَا بِخَيْرٍ، أَلْحَمْدُ للهِ
çok teşekkür ederim Şükran cezîlen
ُشكْرًا جَزِيلًا
Teşekkür ederim Şükran
شُكْرًا
Bir şey değil Ahvan
عَفْوًا
Allah’a (C.C.)a hamd olsun iyiyim Ene bi hayrın Elhamdulillah
أَنَا بِخَيْرٍ، أَلْحَمْدُ للهِ
Siz Nasılsınız? Ve ente keyfe haluk
و انت كيف حألك؟
İyiyim, teşekkür ederim Ene bihayr sükran
انأ بخير شكرأ
Önemli Değil afven
عَفْوًا
ismin nedir ? mâ ismüke
ما اسمك
Adınız? İsmukel-kerim
إِسْمُكَ الْكَرِيمُ
Adım İbrahim İsmii İbrahim
إِسْمي إبْرَاهِيمُ
Sen kimsin? men ente
مَنْ أَنْتَ؟
Nerelisin? Min eyne ente?
مِنْ أَيْنَ أَنْتَ؟
Türkiye’liyim. Ene turki
أََنَا تُرْكِى
Uyruğun nedir? Ma cinsiyatuk
مأ جنسيتك؟
Sen türk müsün? E turkiyyun ente
Sen arap mısın? E arabiyyun ente
sen arabmısın ? hel ente arabi
هل انت عربي
Türk uyrukluyum Cinsiyatii turkiii
جنسيتي تركي
Hangi ülkeden Min eyyi beledin
Ben Türkiye’denim Enâ min turkiya
Türkiye’liyim. Ene türkiyyün
أََنَا تُرْكِى
Kaç yaşındasın? Kem ümrüke
كَمْ عُمرُكَ؟
Yirmi yaşındayım. ümri işrüne amen
عُمْرِي عِشْرُونَ عَامًا.
Mesleğin nedir? ma mihnetüke
مََا مِهْنَتُكَ؟
Öğrenciyim. Ene taalibun
أَنَا طَالِبٌ
Annenin ismi İsmu ummike
Babanın ismi İsmu ebike
Ben Selçuk'un kızıyım Ene bintu Selçuk
Ben Selçuk'un arkadaşıyım Ene sadiku Selcuk
Ben Halid'in oğluyum Enebnu halid
Görüşmek üzere Selametle İlellikâ; m’aasselame
Seni seviyorum Ena ahubbek
Evli misin? hel ente mütezevvicün
هَلْ أَنْتَ مُتَزَوِّجٌ؟
Nerede ikamet ediyorsun? veya kalıyorsun? Eyne teskunu
أَيْنَ تَسْكُنُ؟
Otelde kalıyorum. Eskunu fil-funduk
أَسْكُنُ فِي الْفُنْدُقِ.
Kaç gün kalacaksın? Kem yevmen setebkaa? كَمْ يَوْمًا سَتَبْقَى؟
Ne zaman geldin? hazarte?
مَتَى حَضَرْتَ؟
Türkiye’yi beğendin mi? Hel a’cebteke bi turkiya?
هَلْ أَعْجَبْتَكَ بِتُرْكِيَا؟
Hangi ? Eyy ?
Ne? ma
مَا؟
nicin? lime / limaza
لمادا
Nasıl? keyfe
كَيْفَ؟
neden? Niçin? limaze
لِمَاذَا؟
Nerede? eyne
أَيْنَ؟
Nereden? min eyne
مِنْ أَيْنَ؟
Nereye? ila eyne
إِلَى أَيْنَ؟
Ne zaman? Meta
مَتَى؟
Kim? men
مَنْ؟
Kim onlar? men hüm
مَنْ هُمْ؟
o kimdir ? men hüve
من هو
Siz kimsiniz? Men entüm
ne oldu? maze hadesü
ماذا حدث
ne diyorsun ? mâzâ tegul
ماذا تقول
Ne zaman ulaştın? vasalte
مَتَى وَصَلْتَ؟
Ne zaman gideceksin? tesaafiru
مَتَى تُسَافِرُ؟
Ne zaman geldin? Meta vasalt
Ne zaman yola çıkıyoruz? Meta nüsafir
Ne zaman uyuyoruz? Meta nenam
Bu ne demektir? Ma ma’na haza
ingilizce biliyor musun? hel tekellem el-inciliziyye?
lütfen yavaş konuş min fadlike tekellem ala mehlik
anlamıyorum la efhemü
anlıyorum efhemü
Hobiniz nedir? Ma hivayetuk
مأ هوأ يتك؟
Hobim okumaktır. Hivayeti elgiraeti
هوأيتي ألقرعة
Sizinle tanışmaktan şeref duydum Teşerrafte bımagrifetik
تشرفت بمعر فتك
Güle güle Allah’a emanet olun Maasselame fi aman Allah
مع أسلأ مة في أمأ ن ألله
İnşallah görüşürüz. Ve illlikae İNŞALLAH
و ألي أللقأ ء أن شأ ء ألله
Bana ver Atiyni أَعْطِنِي.
İyi şanslar Hadza sagiyden
حَظًّا سَعِيدًا
Su istiyorum Uride maye
أُرِيدُ مَاءَ.
Bulunur mu? Hel yücedu
هَلْ يُوجَدُ؟
Bulunmaz La yücedu
لاَ يُوجَدُ.
Üzgünüm Ene asif un
أَنَا أَسِفٌ.
Zararı yok La bağs un
لاَبَأَسٌ.
Buyur Tefeddal
تَفَضَّلْ.
Müşerref olduk Teşerrefna
تَشَرَّفْنَا.
Baş üstüne Ala rasii
عَلَى الرَّأْسِ.
Lütfen bana yardım et Saidni min fadlık
سَاعِدْنِي مِنْ فَضْلِكْ.
Ben hastayım Ene marizun
أَنَا مَرِيضٌ.
Buraya gel Teale huna
تَعَالَ هُنَا.
Burada dur Gif huna
قِفْ هُنََا.
Güle Güle Measselâme
مَعَ الَّسلَامَةِ
kac? kem?
كم
Kaça? bikem
بِكَمْ؟
Bu kaça? bikem haze
بِكَمْ هَاذَا؟
Fiyat Semen
mi - mü ? hel ?
هل
benimle gelirmisin? hel sete'tii maii
هل ستاتي معي
Nereden geliyorsun? min eyne te'tii
مِنْ أَيْنَ تَأْتِي؟
Nereye gidiyorsun? ila eyne tezhebü
إِلَى أَيْنَ تَذْهَبُ؟
Hangi? eyyu
أَيُّ
Otel Nerede? eyne-l'funduku
أَيْنَ الْفُنْدُقُ؟
Kapalıçarşı nerededir? eyne sukuu-l muğatta أَيْنَ سُوقُ الْمُغَطَّى؟
Yolculuk nasıl? keyfes- seferu
كَيْفَ السَّفَرُ؟
Bu ne? ma haze
مَا هَاذَا؟
Bunun adı ne? mesmu haze
مَاإِسْمُ هَاذَا؟
Ne istiyorsun? maze turiidü
مَاذَا تُرِيدُ؟
Ne yersin? maze te'kulu
مَاذَا تَأْكُلُ؟
Ne içersin? maze teşrabu
مَاذَاتَشْرَبُ؟
Anlıyor musun? hel tefhemü
هَلْ تَفْهَمُ؟
Bulunur mu? hel yuucedü
هَلْ يُوجَدُ؟
Bulunmaz. la yuucedü
لاَ يُوجَدُ؟
bu çok güzel haze cemilün cidden
هاذا جميل جدا
sen harikasin ente raaiun
انت رائع
Bana ver i'tini
أَعْطِنِي
İyi şanslar hazzen saiden
حَظًّا سَعِيدًا
Afedersiniz afven
عَفْوًا
Su istiyorum uridü mae
أُرِيدُ مَاءَ
Üzgünüm ene esifün
أَنَا أَسِفٌ
Zararı yok la be'se
لاَبَأَسٌ
Buyur tufaddal
تَفَضَّلْ
Müşerref olduk teşerrefna
تَشَرَّفْنَا
Baş üstüne ale-l ra'sı
عَلَى الرَّأْسِ
Afiyetle bil afiyeti
بِالْعَافِيَةِ
Lütfen bana yardım et saaidnii min fadlik
سَاعِدْنِي مِنْ فَضْلِكْ
Haydi Hayyâ
Gel Ta’âla
Yeter Halas
Yalanci Kezzab
Edebli , terbiyeli Mueddeb
Sabreden Sabur
Temiz Naziyf
Günah, suc Hati'eh
Dogruluk Sıdk
Yemin kasem
Kapa İğlik
İyilik etmek İhsan
Korku Havf
Yalan Kezib, kizb
Arapça Türkçe Sayılar
EL E’DÂD - SAYILAR
Bir vahid واحد
İki isnân اثنان
Üç selâse ثلاثة
Dört erbea اربعة
Beş hamse خمسة
Altı sitte ستة
Yedi seb a سبعة
Sekiz semâniye ثمانية
Dokuz tis a تسعة
On aşera عشرة
On bir ehade aşer احد عشر
On iki isnâ aşer اثنا عشر
On üç selase aşer ثلاث عشر
On dört erba a aşer اربعة عشر
On beş hamse aşer خمسة عشر
On altı sitte aşer ستة عشر
On yedi seb a aşer سبعة عشر
On sekiz sitte aşer ستة عشر
On dokuz tis a aşer تِسْعَة عشر
Yirmi işrûn عِشْرُونَ
Yirmi bir vahid ve işrûn واحد و عشرون
Yirmi iki isnân ve işrûn اثنان وعشرون
Yirmi dokuz Tis’a ve işrûn تسعة وعشرون
Otuz sela sûn ثلاثون
Kırk erba ûn اربعون
Elli ham sûn خمسون
Altmış sit tûn ستون
Yetmiş seb ûn سبعون
Seksen semâ nûn ثمانون
Doksan tis ûn تسعون
Yüz mi e ماءة
Yüz bir Mie ve vâhid مِاءَةٌ و وَاحِدٌ
Yüz on Mie ve aşer مِاءَةٌ وَ عَشَرَ
Yüz on bir Mie ve vahid aşer مِاءَةٌ وَاَحَدَ عَشَرَ
Yüz yirmi Mie ve işrûn مِاءَةٌ وَعِشْرُونَ
Yüz yirmi beş Mie ve hamse ve işrûn مِاءَةٌ وَخَمْسَةٌ وَ عِشْرُونَ
İki yüz mietâni مِائَتَانِ
Üç yüz selâsü mie ثلاثماءة
Dört yüz erbâu mie اربعماءة
Beş yüz hamsu mie خمسماءة
Altı yüz sittu mie ستماءة
Yedi yüz seb u mie سبعماءة
Sekiz yüz semâni mie ثمانماءة
Dokuz yüz tis u mie تسعماءة
Bin elf الف
İki bin elfân الفان
Üç bin selâsü âlâf ثلاث آلاف
Dört bin erbâu âlâf اربع آلاف
Beş bin hamsu âlâf خمس آلاف
Altı bin sittu âlâf ست آلاف
Yedi bin seb u âlâf سبع آلاف
Sekiz bin semâni âlâf ثماني آلاف
Dokuz bin tis u âlâf تسع آلاف
On bin aşare âlâf عشر آلاف
On bir bin ehde aşar elf احد عشر الف
Yirmi bin İşrûne elf عِشْرُون َالْف
Yirmi bir bin Vahid ve işrûne elf وَاحِد وَ عِشْرُون َالْف
Yüz bin Mie ve elf ماءة و الف
İki yüz bin Mietâ elf مائتا الف
Zamirler:
Ben
Ene
انا
Sen
Ente
انت
(bayan) Sen
Enti
انت
O
Huve
هُو
O (bayan)
Hiye
هِي
Biz
Nahnu
نَحْنُ
Siz
Entum
اَنتُمْ
(bayanlara) siz
Entunne
اَنْتُنَّ
İkiniz
Entumâ
اَنْتُمَا
İkisi
humâ
هُمَا
Onlar
Hum
هُمْ
(bayanlara) onlar
hunne
هُنَّ
İyelik Zamirleri
Senin, seni, sana
Ke
-كَ
İkinizin, ikinize, ikinizi
Kumâ
-كُمَا
Sizin, sizi, size
Kum
-كُمْ
Onun, onu, ona
Hu
-ه
ikisinin, ikisini, ikisine
Humâ
-هُمَا
Onların, onları, onlara
Hum
-هُمْ
(bayan) Onun, onu, ona
Hâ
-هَا
(bayan) onların, onları, onlara
Hunne
-هُنَّ
(bayan) sizin, sizi, size
Kunne
-كُنَّ
Benim
Î
-ِي
Bizim, bizi, bize
nâ
-نَا
Örnek Cümleler:
Ben Ahmet. Adım Ahmet.
اَنَا اَحْمَد. اِسْمِي اَحْمَد.
Sen Hasan’sın. Adın Hasan.
اَنْتَ حَسَن.اِسْمُكَ حَسَن.
Onun adı Hayreddin.
اِسْمُهُ خَيْرَالِّدين.
Dinimiz İslam.
ِدينُنَا اِسْلام.
Rabbiniz Allah.
َرُّبكُمْ الله
Peygamberleri Muhammed.
َرسُولُهُمْ مُحَمَّد
Soru Kelimeleri:
….mi, mı?
E,
ءَ , اَ
…mi, mı?
Hel
هَلْ
Ne?
Mâ
مَا
Ne?
Mâzâ
مَاذَا
Nerede?
Eyne
اَيْنَ
Hangi?
Eyyu
اَيُّ
Niçin?
Limâzâ
لِمَاذَا
Ne zaman?
Metâ
َمتَي
Nasıl?
Keyfe
كَيْفَ
Kaç?
Kem
كَمْ
Nasıl, ne zaman?
Ennâ
َانَّي
Niye?
lime
لِمَ
Örnekler:
Adın Ne?
Mâ ismuk?
مَااسْمُكَ؟
Nasılsın?
Keyfe haluk?
كيف حالك؟
Sen Ali misin?
Hel ente Ali?
هل انت علي؟
Evet ben Aliyim.
Neam ene Ali.
نعم انا علي
Bazı Edatlar:
Önünde
emâme
اَمَامَ
Arkasında
Halfe
َخْلفَ
Üstünde
Alâ
عَلَي
Altında
Tahte
تَحْتَ
İçinde
Fî
فِي
…ye, ya, e, a
İlâ
ِاليَ
Üzerinde
Fevka
َفْوقَ
Yanında
İnde
عِنْدَ
Beraber
Meâ
مَعَ
İle
Bi
بِ....
Ve
Ve
وَ
Veya, yada
Ev
اَوْ
Ve, takiben
Fe
فَ....
Sonra
Ba’de
بَعْدَ
Önce
Kalbe
قَبْلَ
Daha sonra
Sümme
ثُمَّ
Gibi
Kemâ
كَمَا
Gibi
Ke
كَ...
İçin
li
لِ...
Sık Kullanılan Fiiller:
Aldı
Ehaze
اَخَذَ
İstedi
Erâde
اَرَادَ
Gönderdi
Ersele
اَرْسَلَ
Yedi
Ekele
اَكَلَ
Emretti
Emera
اَمَرَ
İnandı
Âmene
آمَنَ
Ağladı
Bekâ
بَكىَ
Açıkladı
Beyyene
بَيَّنَ
Geldi
Câe
جَاءَ
Etti, eyledi
Ceale
جَعَلَ
Oturdu
Celese
جَلَسَ
Çıktı
Harece
خَرَجَ
Girdi
Dehale
دَخَلَ
Gitti
Zehebe
ذَهَبَ
Gördü
Raâ
رَئىَ
Acıdı
Rahime
رَحِمَ
Sordu
Se ele
َسَئلَ
İskan etti
Sekene
سَكَنَ
İçti
Şeribe
شَرِبَ
Doğru söyledi
Sadeka
صَدَقَ
Namaz kıldı
Sallâ
صَلَي
Güldü
Dahıke
ضَحِكَ
Zannetti
Zanne
ظَنَّ
İbadet etti
A bede
عَبَدَ
Saydı
Adde
عَدَّ
Bildi
Alime
عَلِمَ
Çalıştı
Amile
عَمِلَ
Sözleşti
Ahide
عَهِدَ
Sevindi
Feriha
فَرِحَ
Yaptı
Feale
فَعَلَ
Dedi
Kâle
قاَلَ
Öldürdü
Katele
قَتَلَ
Okudu
Kara e
قرَاَ
Yazdı
Ketebe
كَتَبَ
Kazandı
Kesebe
كَسَبَ
İnkar etti, tanımadı
Kefera
كَفَرَ
Konuştu
Kelleme
كَلَّمَ
Engelledi, men etti
Menea
مَنَعَ
Başardı
Neceha
نَجَحَ
İndi
Nezele
نَزَلَ
Baktı
Nezara
نَظَرَ
Gerekti
Vecebe
وَجَبَ
Buldu
Vecede
وَجَدَ
Vaad etti
Veade
وَعَدَ
Yol gösterdi
hedâ
هَدَي
Renkler:
Beyaz
Ebyad/beydâ
اَبْيَض / بَيْضاء
Siyah
Esved/sevdâ
اَسْوَد / سَوْدَاء
Sarı
Esfar/safrâ
اَصْفَر / صَفْرَاء
Kırmızı
Ahmer/hamrâ
اَحْمَر / حَمْرَاء
Yeşil
Ahdar/hardâ
اَخْضَر / خَضْرَاء
Mavi
Erzak/zerkâ
اَزْرَق / زَرْقَاء
Gri
Rasâsî
رَصَصِى
Pembe
Verdî
وَرْدِى
Lacivert
Erzak ğâmik
اَزْرَق غَامِق
kahverengi
Bunnî
بُنِّى
Turuncu
Burtukâlî
بُرْتُقَاِلى
Açık renk
Levn fâtih
لَوْن فَاتِح
Koyu renk
Levn ğâmik
لَوْن غَامِق
Renk
levn
لَوْن
Zamanla İlgi Kelimeler:
Sabah
Sabâh
صباح
öğle
Zuhr
ظهر
İkindi
Asr
عصر
Akşam
Mesâ
مساء
Yatsı
İşâ
عشاء
Gündüz
Nehâr
نهار
Gece
Leyl
ليل
Dakika
Dakîka
دقيقة
Saat
Sâa
ساعة
Gün
Yevm
يوم
Hafta
Usbû’
اسبوع
Ay
Şehr
شهر
Yıl
Âm / sene
عام / سنة
Asır, yüz yıl
Asr
عصر
Dün
Emsi
امس
Bugün
Elyevm
اليوم
Yarın
Ğaden
غدىً
Önceki gün
Kalbe emsi
قبل امس
Öbür gün
Ba’de ğad
بعد غد
Pazartesi
Yevmul isneyn
يوم الاثنين
Salı
Yevmus sulesâ
يوم الثلاثاء
Çarşamba
Yevmul erbiâ
يوم الاربعاء
Perşembe
Yevmul hamîs
يوم الخميس
Cuma
Yevmul cum’a
يوم الجمعة
cumartesi
Yevmus sebt
يوم السبت
Pazar
Yevmul ehad
يوم الاحد
Genellikle
Umumen
عُمُومًا
Bazen
ehyânen
اَحْياَنًا
Harf-i Cerler:
الي اّلسُوقِ
e, a, ye, ya
اِلىَ
وَاللهِ ما رَأَيْتُ
Yemin
وَ
اَلصَّلَاةُ خَيْرٌ مِنَ النومِ
den, dan
مِن
القرآن هديً لِلَّناسِ
İçin
لِ
انتَ كطبيبٍ لي.
Gibi
كَ
فوق العادة
Üzerinde
فَوْقَ
رَضِيَ اللهُ عَنْهُ
Den, dan
عَنْ
السّلامُ علي المسلمين
Üstünde
عَليَ
الجنة تحت اقدام الاُمُّهاتِ
Altında
تَحْتَ
بِالله بِاسم الله
İle, e, a, yemin
بِ
بين السماء و الارض
arasında
َبيْنَ
في الكتاب
içinde
فِى
مذ يوم الجمعة
De, da, den beri
مُذْ
منذ يوم الُبلُوغِ
De, da, den beri
مُنْذُ
جاءني الطالبون حاشا علي
İstisna edatı, hariç, den başka, asla, katiyyen
حَاشَا
Taki, e kadar
حَتَّي
رُبَّ رجل عالم
Olur ki, belki, nice, nadiren
رُبَّ - رُبَّمَا
رأيتُ دروسي خلا واحد
İstisna edatı, hariç, den başka, yalnız, ancak
خَلا
لولا انتم َلكُنَّا مُؤْمِنِينَ
Olmasaydı, olmamış olsa
لَوْلا
جِأْتُكَ كَيْ تُكْرِمُونِي
İçin, taki, diye, …den dolayı
كَيْ
لَعَلَّ اللهُ يُأْتِيكُمْ الْعَقْلَ
Umulurki, belki, ola ki
لَعَلَّ
جَاءَ القومُ عَدَا طَارِق
İstisna edatı, hariç, den başka
عَدَا
Günlük Eşya İsimleri:
Havlu
Minşefe
مِنْشَفَة
Peçete
Fûta
فُوطَة
Mendil
Mindîl
مِنْدِيل
selpak
Mindîl verîka
مَنَادِيل وَرِيقَة
Palto
Mi’taf
مِعْطَف
Şemsiye
Şemsiye
شَمْسِيَّة
Yüzük
Hâtem
خَاتَم
Saat
Sâa
سَاعَة
Gözlük
Nezzâre
نَظَّارَة
Pantolon
sirvâl
سِرْوَال
Gömlek
kamîs
قَمِيص
ceket
Sitra
سترة
Kemer
hizâm
حزام
Takım Elbise
Belde
بَدْلَة
Ayakkabı
Hizâ e
حزاء
Parfüm
Itr
عطر
Elbise
Melbes
ملبس
Ayna
Mir ât
مِرْآت
İç çamaşır
Melâbis dahiliyye
ملابس داخلية
Çorap
cûrab
جُوَرب
Düğme
Zır
زِر
Tarak
Mişt
مِشْط
Fanila
Fanila
فَانِلَة
Fermuar
Susta
سُوسْتَة
Bilezik
sivar
سِوَار
Ev Gereçleri:
Bisiklet
derrace
درَّاجة
Ev
menzil
منزيل
Sandalye
kursiy
كريسى
tâvile
طاولة
Kapı
bâb
باب
Anahtar
miftah
مفتاح
Yatak
serîr
سرير
şurfa
شُرْفَة
Perdeler
seta'ir
سَتَاِئر
Lamba
şem'a
شَمْعَة
Kanepe
sufa
صُوفَة
Süpürge
miknese
مِكْنَسَة
Pencere
şubbak
شُبّاك
Televizyon
tilifizyun
ِتِلفِزْيُون
Günlük dilde sık kullanılan kelimeler:
Türkçe
|
Okunuş
|
Arapça
|
Evet
|
neam
|
نَعَمْ
|
Hayır
|
lâ
|
لا
|
Teşekkür ederim
|
şukran
|
شُكْرًا
|
Bir şey değil.
|
afven
|
عَفْوًا
|
Afedersiniz.
|
min fadlik
|
مِنْ فَضْلِكَ
|
Özür dilerim.
|
âsif
|
آسِفْ
|
Çok teşekkür ederim.
|
Şukran cezilen
|
ُشكْرًا جَزِيلًا
|
Günaydın
|
Sabahul hayr
|
صَبَاحُ الْخَيْرِ
|
İyi akşamlar
|
Mesaul hayr
|
مَسَاءُ الْخَيْرِ
|
Hoş geldiniz.
|
Ehlen
|
اَهْلاً
|
Allah’a ısmarladık
güle güle
|
Measselâme
|
مَعَ الَّسلَامَةِ
|
Su
|
Mâ
|
مَاءٌ
|
Ekmek
|
Hubz
|
خُبْذٌ
|
Taksi
|
taksi
|
تَاكْسِي
|
Zamirler:
Ben
|
Ene
|
انا
|
Sen
|
Ente
|
انت
|
(bayan) Sen
|
Enti
|
انت
|
O
|
Huve
|
هُو
|
O (bayan)
|
Hiye
|
هِي
|
Biz
|
Nahnu
|
نَحْنُ
|
Siz
|
Entum
|
اَنتُمْ
|
(bayanlara) siz
|
Entunne
|
اَنْتُنَّ
|
İkiniz
|
Entumâ
|
اَنْتُمَا
|
İkisi
|
humâ
|
هُمَا
|
Onlar
|
Hum
|
هُمْ
|
(bayanlara) onlar
|
hunne
|
هُنَّ
|
İyelik Zamirleri
| ||
Senin, seni, sana
|
Ke
|
-كَ
|
İkinizin, ikinize, ikinizi
|
Kumâ
|
-كُمَا
|
Sizin, sizi, size
|
Kum
|
-كُمْ
|
Onun, onu, ona
|
Hu
|
-ه
|
ikisinin, ikisini, ikisine
|
Humâ
|
-هُمَا
|
Onların, onları, onlara
|
Hum
|
-هُمْ
|
(bayan) Onun, onu, ona
|
Hâ
|
-هَا
|
(bayan) onların, onları, onlara
|
Hunne
|
-هُنَّ
|
(bayan) sizin, sizi, size
|
Kunne
|
-كُنَّ
|
Benim
|
Î
|
-ِي
|
Bizim, bizi, bize
|
nâ
|
-نَا
|
Örnek Cümleler:
Ben Ahmet. Adım Ahmet.
|
اَنَا اَحْمَد. اِسْمِي اَحْمَد.
|
Sen Hasan’sın. Adın Hasan.
|
اَنْتَ حَسَن.اِسْمُكَ حَسَن.
|
Onun adı Hayreddin.
|
اِسْمُهُ خَيْرَالِّدين.
|
Dinimiz İslam.
|
ِدينُنَا اِسْلام.
|
Rabbiniz Allah.
|
َرُّبكُمْ الله
|
Peygamberleri Muhammed.
|
َرسُولُهُمْ مُحَمَّد
|
Soru Kelimeleri:
Türkçe
|
Okunuşu
|
Arapça
|
….mi, mı?
|
E,
|
ءَ , اَ
|
…mi, mı?
|
Hel
|
هَلْ
|
Ne?
|
Mâ
|
مَا
|
Ne?
|
Mâzâ
|
مَاذَا
|
Nerede?
|
Eyne
|
اَيْنَ
|
Hangi?
|
Eyyu
|
اَيُّ
|
Niçin?
|
Limâzâ
|
لِمَاذَا
|
Ne zaman?
|
Metâ
|
َمتَي
|
Nasıl?
|
Keyfe
|
كَيْفَ
|
Kaç?
|
Kem
|
كَمْ
|
Nasıl, ne zaman?
|
Ennâ
|
َانَّي
|
Niye?
|
lime
|
لِمَ
|
Örnekler:
Adın Ne?
|
Mâ ismuk?
|
مَااسْمُكَ؟
|
Nasılsın?
|
Keyfe haluk?
|
كيف حالك؟
|
Sen Ali misin?
|
Hel ente Ali?
|
هل انت علي؟
|
Evet ben Aliyim.
|
Neam ene Ali.
|
نعم انا علي
|
Bazı Edatlar:
Önünde
|
emâme
|
اَمَامَ
|
Arkasında
|
Halfe
|
َخْلفَ
|
Üstünde
|
Alâ
|
عَلَي
|
Altında
|
Tahte
|
تَحْتَ
|
İçinde
|
Fî
|
فِي
|
…ye, ya, e, a
|
İlâ
|
ِاليَ
|
Üzerinde
|
Fevka
|
َفْوقَ
|
Yanında
|
İnde
|
عِنْدَ
|
Beraber
|
Meâ
|
مَعَ
|
İle
|
Bi
|
بِ....
|
Ve
|
Ve
|
وَ
|
Veya, yada
|
Ev
|
اَوْ
|
Ve, takiben
|
Fe
|
فَ....
|
Sonra
|
Ba’de
|
بَعْدَ
|
Önce
|
Kalbe
|
قَبْلَ
|
Daha sonra
|
Sümme
|
ثُمَّ
|
Gibi
|
Kemâ
|
كَمَا
|
Gibi
|
Ke
|
كَ...
|
İçin
|
li
|
لِ...
|
Sayılar:
Türkçe | Okunuşu | Arapça |
Bir
| vahid |
واحد
|
İki
| isnân |
اثنان
|
Üç
| selâse |
ثلاثة
|
Dört
| erbea |
اربعة
|
Beş
| hamse |
خمسة
|
Altı
| sitte |
ستة
|
Yedi
| seb a |
سبعة
|
Sekiz
| semâniye |
ثمانية
|
Dokuz
| tis a |
تسعة
|
On
| aşera |
عشرة
|
On bir
| ehade aşer |
احد عشر
|
On iki
| isnâ aşer |
اثنا عشر
|
On üç
| selase aşer |
ثلاث عشر
|
On dört
| erba a aşer |
اربعة عشر
|
On beş
| hamse aşer |
خمسة عشر
|
On altı
| sitte aşer |
ستة عشر
|
On yedi
| seb a aşer |
سبعة عشر
|
On sekiz
| sitte aşer |
ستة عشر
|
On dokuz
| tis a aşer |
تِسْعَة عشر
|
Yirmi
| işrûn |
عِشْرُونَ
|
Yirmi bir
| vahid ve işrûn |
واحد و عشرون
|
Yirmi iki
|
isnân ve işrûn
|
اثنان وعشرون
|
Yirmi dokuz
|
Tis’a ve işrûn
|
تسعة وعشرون
|
Otuz
| sela sûn |
ثلاثون
|
Kırk
| erba ûn |
اربعون
|
Elli
| ham sûn |
خمسون
|
Altmış
| sit tûn |
ستون
|
Yetmiş
| seb ûn |
سبعون
|
Seksen
| semâ nûn |
ثمانون
|
Doksan
| tis ûn |
تسعون
|
Yüz
| mi e |
ماءة
|
Yüz bir
|
Mie ve vâhid
|
مِاءَةٌ و وَاحِدٌ
|
Yüz on
|
Mie ve aşer
|
مِاءَةٌ وَ عَشَرَ
|
Yüz on bir
|
Mie ve vahid aşer
|
مِاءَةٌ وَاَحَدَ عَشَرَ
|
Yüz yirmi
|
Mie ve işrûn
|
مِاءَةٌ وَعِشْرُونَ
|
Yüz yirmi beş
| Mie ve hamse ve işrûn |
مِاءَةٌ وَخَمْسَةٌ وَ عِشْرُونَ
|
İki yüz
|
mietâni
|
مِائَتَانِ
|
Üç yüz
|
selâsü mie
|
ثلاثماءة
|
Dört yüz
|
erbâu mie
|
اربعماءة
|
Beş yüz
|
hamsu mie
|
خمسماءة
|
Altı yüz
|
sittu mie
|
ستماءة
|
Yedi yüz
|
seb u mie
|
سبعماءة
|
Sekiz yüz
|
semâni mie
|
ثمانماءة
|
Dokuz yüz
|
tis u mie
|
تسعماءة
|
Bin
|
elf
|
الف
|
İki bin
|
elfân
|
الفان
|
Üç bin
|
selâsü âlâf
|
ثلاث آلاف
|
Dört bin
|
erbâu âlâf
|
اربع آلاف
|
Beş bin
|
hamsu âlâf
|
خمس آلاف
|
Altı bin
|
sittu âlâf
|
ست آلاف
|
Yedi bin
|
seb u âlâf
|
سبع آلاف
|
Sekiz bin
|
semâni âlâf
|
ثماني آلاف
|
Dokuz bin
|
tis u âlâf
|
تسع آلاف
|
On bin
|
aşare âlâf
|
عشر آلاف
|
On bir bin
|
ehde aşar elf
|
احد عشر الف
|
Yirmi bin
|
İşrûne elf
|
عِشْرُون َالْف
|
Yirmi bir bin
|
Vahid ve işrûne elf
|
وَاحِد وَ عِشْرُون َالْف
|
Yüz bin
|
Mie ve elf
|
ماءة و الف
|
İki yüz bin
|
Mietâ elf
|
مائتا الف
|
Sık Kullanılan Fiiller:
Türkçe | Okunuşu | Arapça |
Aldı
|
Ehaze
|
اَخَذَ
|
İstedi
|
Erâde
|
اَرَادَ
|
Gönderdi
|
Ersele
|
اَرْسَلَ
|
Yedi
|
Ekele
|
اَكَلَ
|
Emretti
|
Emera
|
اَمَرَ
|
İnandı
|
Âmene
|
آمَنَ
|
Ağladı
|
Bekâ
|
بَكىَ
|
Açıkladı
|
Beyyene
|
بَيَّنَ
|
Geldi
|
Câe
|
جَاءَ
|
Etti, eyledi
|
Ceale
|
جَعَلَ
|
Oturdu
|
Celese
|
جَلَسَ
|
Çıktı
|
Harece
|
خَرَجَ
|
Girdi
|
Dehale
|
دَخَلَ
|
Gitti
|
Zehebe
|
ذَهَبَ
|
Gördü
|
Raâ
|
رَئىَ
|
Acıdı
|
Rahime
|
رَحِمَ
|
Sordu
|
Se ele
|
َسَئلَ
|
İskan etti
|
Sekene
|
سَكَنَ
|
İçti
|
Şeribe
|
شَرِبَ
|
Doğru söyledi
|
Sadeka
|
صَدَقَ
|
Namaz kıldı
|
Sallâ
|
صَلَي
|
Güldü
|
Dahıke
|
ضَحِكَ
|
Zannetti
|
Zanne
|
ظَنَّ
|
İbadet etti
|
A bede
|
عَبَدَ
|
Saydı
|
Adde
|
عَدَّ
|
Bildi
|
Alime
|
عَلِمَ
|
Çalıştı
|
Amile
|
عَمِلَ
|
Sözleşti
|
Ahide
|
عَهِدَ
|
Sevindi
|
Feriha
|
فَرِحَ
|
Yaptı
|
Feale
|
فَعَلَ
|
Dedi
|
Kâle
|
قاَلَ
|
Öldürdü
|
Katele
|
قَتَلَ
|
Okudu
|
Kara e
|
قرَاَ
|
Yazdı
|
Ketebe
|
كَتَبَ
|
Kazandı
|
Kesebe
|
كَسَبَ
|
İnkar etti, tanımadı
|
Kefera
|
كَفَرَ
|
Konuştu
|
Kelleme
|
كَلَّمَ
|
Engelledi, men etti
|
Menea
|
مَنَعَ
|
Başardı
|
Neceha
|
نَجَحَ
|
İndi
|
Nezele
|
نَزَلَ
|
Baktı
|
Nezara
|
نَظَرَ
|
Gerekti
|
Vecebe
|
وَجَبَ
|
Buldu
|
Vecede
|
وَجَدَ
|
Vaad etti
|
Veade
|
وَعَدَ
|
Yol gösterdi
|
hedâ
|
هَدَي
|
Renkler:
Beyaz
|
Ebyad/beydâ
|
اَبْيَض / بَيْضاء
|
Siyah
|
Esved/sevdâ
|
اَسْوَد / سَوْدَاء
|
Sarı
|
Esfar/safrâ
|
اَصْفَر / صَفْرَاء
|
Kırmızı
|
Ahmer/hamrâ
|
اَحْمَر / حَمْرَاء
|
Yeşil
|
Ahdar/hardâ
|
اَخْضَر / خَضْرَاء
|
Mavi
|
Erzak/zerkâ
|
اَزْرَق / زَرْقَاء
|
Gri
|
Rasâsî
|
رَصَصِى
|
Pembe
|
Verdî
|
وَرْدِى
|
Lacivert
|
Erzak ğâmik
|
اَزْرَق غَامِق
|
kahverengi
|
Bunnî
|
بُنِّى
|
Turuncu
|
Burtukâlî
|
بُرْتُقَاِلى
|
Açık renk
|
Levn fâtih
|
لَوْن فَاتِح
|
Koyu renk
|
Levn ğâmik
|
لَوْن غَامِق
|
Renk
|
levn
|
لَوْن
|
Zamanla İlgi Kelimeler:
Türkçe
|
Okunuşu
|
Arapça
|
Sabah
|
Sabâh
|
صباح
|
öğle
|
Zuhr
|
ظهر
|
İkindi
|
Asr
|
عصر
|
Akşam
|
Mesâ
|
مساء
|
Yatsı
|
İşâ
|
عشاء
|
Gündüz
|
Nehâr
|
نهار
|
Gece
|
Leyl
|
ليل
|
Dakika
|
Dakîka
|
دقيقة
|
Saat
|
Sâa
|
ساعة
|
Gün
|
Yevm
|
يوم
|
Hafta
|
Usbû’
|
اسبوع
|
Ay
|
Şehr
|
شهر
|
Yıl
|
Âm / sene
|
عام / سنة
|
Asır, yüz yıl
|
Asr
|
عصر
|
Dün
|
Emsi
|
امس
|
Bugün
|
Elyevm
|
اليوم
|
Yarın
|
Ğaden
|
غدىً
|
Önceki gün
|
Kalbe emsi
|
قبل امس
|
Öbür gün
|
Ba’de ğad
|
بعد غد
|
Pazartesi
|
Yevmul isneyn
|
يوم الاثنين
|
Salı
|
Yevmus sulesâ
|
يوم الثلاثاء
|
Çarşamba
|
Yevmul erbiâ
|
يوم الاربعاء
|
Perşembe
|
Yevmul hamîs
|
يوم الخميس
|
Cuma
|
Yevmul cum’a
|
يوم الجمعة
|
cumartesi
|
Yevmus sebt
|
يوم السبت
|
Pazar
|
Yevmul ehad
|
يوم الاحد
|
Genellikle
|
Umumen
|
عُمُومًا
|
Bazen
|
ehyânen
|
اَحْياَنًا
|
Harf-i Cerler:
Cümle
|
Türkçesi
|
Arapçası
|
الي اّلسُوقِ
|
e, a, ye, ya
|
اِلىَ
|
وَاللهِ ما رَأَيْتُ
|
Yemin
|
وَ
|
اَلصَّلَاةُ خَيْرٌ مِنَ النومِ
|
den, dan
|
مِن
|
القرآن هديً لِلَّناسِ
|
İçin
|
لِ
|
انتَ كطبيبٍ لي.
|
Gibi
|
كَ
|
فوق العادة
|
Üzerinde
|
فَوْقَ
|
رَضِيَ اللهُ عَنْهُ
|
Den, dan
|
عَنْ
|
السّلامُ علي المسلمين
|
Üstünde
|
عَليَ
|
الجنة تحت اقدام الاُمُّهاتِ
|
Altında
|
تَحْتَ
|
بِالله بِاسم الله
|
İle, e, a, yemin
|
بِ
|
بين السماء و الارض
|
arasında
|
َبيْنَ
|
في الكتاب
|
içinde
|
فِى
|
مذ يوم الجمعة
|
De, da, den beri
|
مُذْ
|
منذ يوم الُبلُوغِ
|
De, da, den beri
|
مُنْذُ
|
جاءني الطالبون حاشاعلي
|
İstisna edatı, hariç, den başka, asla, katiyyen
|
حَاشَا
|
Taki, e kadar
|
حَتَّي
| |
رُبَّ رجل عالم
|
Olur ki, belki, nice, nadiren
|
رُبَّ - رُبَّمَا
|
رأيتُ دروسي خلاواحد
|
İstisna edatı, hariç, den başka, yalnız, ancak
|
خَلا
|
لولا انتم َلكُنَّا مُؤْمِنِينَ
|
Olmasaydı, olmamış olsa
|
لَوْلا
|
جِأْتُكَ كَيْ تُكْرِمُونِي
|
İçin, taki, diye, …den dolayı
|
كَيْ
|
لَعَلَّ اللهُ يُأْتِيكُمْ الْعَقْلَ
|
Umulurki, belki, ola ki
|
لَعَلَّ
|
جَاءَ القومُ عَدَا طَارِق
|
İstisna edatı, hariç, den başka
|
عَدَا
|
Günlük Eşya İsimleri:
Havlu
|
Minşefe
|
مِنْشَفَة
|
Peçete
|
Fûta
|
فُوطَة
|
Mendil
|
Mindîl
|
مِنْدِيل
|
selpak
|
Mindîl verîka
|
مَنَادِيل وَرِيقَة
|
Palto
|
Mi’taf
|
مِعْطَف
|
Şemsiye
|
Şemsiye
|
شَمْسِيَّة
|
Yüzük
|
Hâtem
|
خَاتَم
|
Saat
|
Sâa
|
سَاعَة
|
Gözlük
|
Nezzâre
|
نَظَّارَة
|
Pantolon
|
sirvâl
|
سِرْوَال
|
Gömlek
|
kamîs
|
قَمِيص
|
ceket
|
Sitra
|
سترة
|
Kemer
|
hizâm
|
حزام
|
Takım Elbise
|
Belde
|
بَدْلَة
|
Ayakkabı
|
Hizâ e
|
حزاء
|
Parfüm
|
Itr
|
عطر
|
Elbise
|
Melbes
|
ملبس
|
Ayna
|
Mir ât
|
مِرْآت
|
İç çamaşır
|
Melâbis dahiliyye
|
ملابس داخلية
|
Çorap
|
cûrab
|
جُوَرب
|
Düğme
|
Zır
|
زِر
|
Tarak
|
Mişt
|
مِشْط
|
Fanila
|
Fanila
|
فَانِلَة
|
Fermuar
|
Susta
|
سُوسْتَة
|
Bilezik
|
sivar
|
سِوَار
|
Ev Gereçleri:
Bisiklet
|
derrace
|
درَّاجة
|
Ev
|
menzil
|
منزيل
|
Sandalye
|
kursiy
|
كريسى
|
tâvile
|
طاولة
| |
Kapı
|
bâb
|
باب
|
Anahtar
|
miftah
|
مفتاح
|
Yatak
|
serîr
|
سرير
|
şurfa
|
شُرْفَة
| |
Perdeler
|
seta'ir
|
سَتَاِئر
|
Lamba
|
şem'a
|
شَمْعَة
|
Kanepe
|
sufa
|
صُوفَة
|
Süpürge
|
miknese
|
مِكْنَسَة
|
Pencere
|
şubbak
|
شُبّاك
|
Televizyon
|
tilifizyun
|
ِتِلفِزْيُون
|
0 yorum:
Yorum Gönder