Allah dostlarından salih bir zat olan Behlûl Dânâ, bir gün halife Harun Reşit ile karşılaşır. Kendisini tanıyan hükümdar, bu mübarek zata:
- Yâ Behlûl! Nereden geliyorsun böyle? diye sorar. Hazret, hiç düşünmeden:
- Cehennemden geliyorum, cevabını verir.
Harun Reşit, şaşırarak tekrar sorar:
- Ne işin vardı orada?
Behlûl Dânâ anlatır:
- Efendim; ateş lâzım olmuştu. Cehenneme gideyim de, biraz isteyeyim dedim. Fakat, oradaki memur bana:
- Burada ateş yoktur, dedi.
- Nasıl olur, Cehennem ateş yeri değil mi? diye sorduğumda:
- Evet; gerçekten burada ateş yoktur. Her gelen, ateşini dünyadan kendisi getirir, cevabını verdi.
Dehşete kapılan Harun Reşit, kendisinden tekrar sordu:
- Yâ Behlûl! Ne yapayım ki, oraya ateş götürmeyeyim? Behlûl Dânâ, oradan hızla uzaklaşırken şöyle haykırdı:
- Adalet! Adalet! Adalet!
0 yorum:
Yorum Gönder