Besmele-i Şerifenin fazileti
قَالَتْ يَا أَيُّهَا الْمَلَأُ إِنِّي أُلْقِيَ إِلَيَّ كِتَابٌ كَرِيمٌ
إِنَّهُ مِنْ سُلَيْمَانَ وَإِنَّهُ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
أَلَّا تَعْلُوا عَلَيَّ وَأْتُونِي مُسْلِمِينَ
Meali: (Süleyman'ın mektubunu alan Sebe melikesi): "Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı" dedi. "Mektup Süleyman'dandır, Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyla (başlamakta)dır. " "Bana karşı baş kaldırmayın, teslimiyet göstererek bana gelin diye (yazmaktadır)." (Elmalılı meali; neml 29-30-31)
v Süleyman as hüd hüd kuşuna; “al şu mektubumu götür de onlara ver, sonra kendilerinden ayrıl da bak; neye varacaklar, ne karar verecekler.” Dedi. Hüdhüd mektubu götürdü. Belkıs kapıları kapatmış uyuyordu. Yanına mektubu bırakıp bir kenarda beklemeye başladı.
Belkıs Hüdhüd’ün bıraktığı mektubu alınca 12000 kişi olan idare heyetini topladı ve:
“ Ey topluluğun ileri gelenleri!
Bana bir name (mektup) bırakıldı ki çok mühim. Süleyman’dan geliyor ve şöyle diyor; Rahman ve Rahim olan Allah’ın ismi ile! Doğrusu bana karşı koymayınca Müslüman olarak gelin.!” Diye mahiyetini açıkladı. Kraliçe Belkıs mektubu açıklamış ve istişareye açmıştı.
Dediler ki; biz bir kuvvet sahibiyiz ve şiddetli harp ehliyiz. Mamafih emir sana aittir. Bak, ne ferman buyurursun.
Böylelikle harbe hazır olduklarını bildirip başka münasip bir yol bulunursa memnun olacaklarını söylediler ve kararı devlet başkanı olan Belkıs’a bıraktılar.
İşte cenab-ı Hakkın ayeti kerimede haber verdiği hadise budur.
v Kur’an-ı Kerimde 114 sure vardır. 114 adette besmele vardır. Bu besmelelerden 113 tanesi surelerin evvelindedir. Sonuncusu ise biraz önce zikrettiğimiz neml suresinin içerisinde geçer. Tevbe suresinin başında (muhtelif rivayetlerle birlikte harp ve kıtalden bahsettiği için ) besmele olmamakla Kur’an-ı Kerimde 114 besmele vardır.
v Hanefi mezhebi âlimlerine göre besmele Kur’an-ı Kerimden bir ayettir ve teberrüken surelerin arasını ayırmak için yazılır. Diğer bazı âlimlere göre ise besmele bir ayet değildir.
besmelenin kur’n-ı Kerimden tam bir ayet olmamasının sebebi ise; cünüp adet gören ve doğum yapan kadınların da okuyabilmeleri içindir.8(TT)
v Peygamber efendimiz ebu Davud’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifinde buyuruyor ki;
كُلُّ اَمْرٍ ذِى بَالٍ لَمْ يُبْدَأْ بِبِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ فَهُوَ اَقْطَعُ
“Kendisine besmele ile başlanılmayan her işin sonu ziyade kesiktir.” Buyurmaktadır.” (TT)
v Besmele surelerden bir cüz değildir. Besmele surelerin arasını ayırmak ve teberrüken kendisi ile başlanması için inmiştir. Çünki her hayırlı işe onunla başlanır. Besmele Kur’an-ı Kerimin anahtarıdır. Levhi mahfuzda kalemin ilk yazdığı şey ve Adem as’a ilk inen Besmele-i Şerife’dir. (RB) besmele levhi mahfuza 700 senede yazılmıştır (TT)
az önce okumuş olduğumuz hadis-i şerife binaen hayır ve bereket olması için şerefli her işe başlarken Allah’ın ismini anmaya dili alıştırmak lazımdır. Çünki onun manası; evvelinde besmele çekilmeyen her şerefli iş hakikatte noksan, fayda ve bereketi azdır. Bu hadis-i şerifte meşru olan her işin evvelinde besmele çekmenin sünnet olduğuna işaret vardır. Mesela; abdest gibi. Abdestin başında besmele çekmeyi unutursa hatırladığında çeker ancak sünnet yerine gelmiş olmaz. Zira başka bir hadis-i şerifte peygamber efendimiz “Allah’ın ismini anmayanın abdesti yoktur” yani o abdestin fazilet ve kemali yoktur buyurmaktadır. (TT)
v Kafirler kendi ilahlarının adı ile işe başlarlar ve “bismillati vel uzzeti” derlerdi. Bundan dolayı tevhid ehline Allah’ı bir bilen mü’minlere, Cenab-ı Hakk’a mahsus olan bir isimle başlamaları vacip oldu. Buda fiilin hazif ve te’hiri ile Bismillahi oldu. Zira bunun manası “Rahman ve rahim olan Allah’ın adı ile” demektir. Fiil olmadığından dolayı hangi işe başlanacaksa ona işaret ederek, Allah’ın adı ile okuyorum, yazıyorum, konuşuyorum, yiyorum… gibi her fiili ifade eder. (RB)
v Besmele-i şerif ب harfi ile başlar. İlk harf olan elif değilde B harfinin kullanılmasında pek çok sebep ve hikmet vardır. Bunlardan bazısını ifade etmek gerekirse
* ا te yükseklik, kibir ve uzunluk vardır. ب de düşüklük tevazu ve inkisar (kısalık) vardır. Kimde Allah rızası için tevazu olursa Allah onu yüceltir.
*ب şefevi yani dudakların açılması ile çıkan bir harfdir. ب nin teleffuz edilmesi için dudaklar açılır. Kendisinden başka şefevi olan harflere açılmadığı şekilde onun için açılır. Bu insan zürriyetinin ağzının ilk önce ب harfi ile açldığındandır. مْكُبِّرَبِ تُلَسْأَ Ben sizin Rabbiniz değil miyim ? ahdinin cevabında biz ب harfi ile بلى evet, sen bizim rabbimizsin! Dedik. İşte bundan dolayı ب harfi insanlar tarafından ilk konuşulan harftir. ب harfiyle insanoğlunun dudağı açıldı.
İşte bu ve bunlar gibi pek çok diğer hikmetlerden dolayı İlahi hikmet ب harfini diğer harfler üzerine tercih etti. Onun değerini yükseltti burhanını izhar etti. Onu kitabının anahtarı kelamının ve hitabının başlangıcı kıldı. (RB)
v Yine ب harfinin devamında الله lafzai celali ile cenab-ı hakkın ismini zikrederiz. Bunun gibi el kuddus (tertemiz) el alim (herşeyi hakkıyla bilen) yada el halık(yaratıcı) isimleri ile de besmeleye başlamak mümkündür. Fakat الله lafzai celali muhtar olan görüşe göre ism-i azamdır. Ve cenab-ı hakkın bütün isim ve sıfatlarına şamil olan bir isimdir. Yani elkuddus (tertemiz) kimdir Allah, el alim (herşeyi hakkıyla bilen) kimdir Allah, yada el halık(yaratıcı) kimdir Allah diye bütün esma ve sıfatı ilahiyeye şamildir. Bu nedenle besmelede cenabı hakkın Allah ismi celali zikredilmiştir.
v الرحمن lugatta kalbin inceliği ve şefkat manasına gelir. Burada rahmandan maksat; ihsan ve fazlü keremdir. Rahman; mahlukata şefkat ederek onlara rızık veren, onlar üzerinden belaları uzaklaştıran, takva sebebiyle rızkı artırmyan, yahut facir yani günahkar olduğu için rızkını eksiltmeyen aksine herkese dilediği şekilde rızık veren demektir.
v Bu rahmet ile alakalı olarak peygamber efendimiz riyazüssalihinde geçen bir hadisi şerifinde buyuruyor ki;
“Allah rahmetini 100 parçaya ayırdı. 99 parçasını kendi katında tuttu, bir parçasını da yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmetten hissedar olması sebebi ile mahlukat birbirine acır. Hatta at, yavrusuna dokunmasından korktuğu için (onu emzirirken) ayağının bir tırnağını yukarıya kaldırır.” Hadisi işte cenab-ı Hakkın dünyada kullarına göstermiş olduğu merhamete işarettir.
v الرحيم rahmetten gelir. Mesela içinde bulunan cenine şefkat ve merhamet beslediği için ana rahmine rahim denilmiştir. Rahim ismi ahirete işaret eder, Cenab-ı Hakkın ahirette adaletle muamele edeceğini gösterir. Mü’min olanlara mükafat ile, kafir olanlara ise adaletli bir şekilde azap edeceğini haber verir.
v Yani kişi besmele çekerken “dünyada rahman (merhametli) ahirette rahim (adaletli) olan Allahın ismi ile” diyerek işine başlamış olur. (RB)
v Mü’min olan kulun her işinin evvelinde besmele çekmesi lazımdır. Ancak bu işlerin meşru yani dinin haram yada günah saymadığı işler olması gerekir. Zira hırsızlık gibi zina gibi katil gibi işlere başlarken besmele çekmek dini hafife almak alay etmek manasına gelir ki, Muhafazan Allah imanı kaybetmeye sebep olur. Fakat hayır olan her işe besmele ile başlamakta da elbette kat kat mükafat vardır.
v Aişe validemizden şu şekilde rivayet olunmuştur. Peygamber efendimiz ile ashaptan altı kişi beraber yemek yiyorlardı. Bir arabi geldi, iki lokmada yemeği bitirdi. Efendimiz; “eğer besmele çekseydi, yemek hepinize yeterdi” buyurdular. Demekki yemeğe besmele ile başlamak yemeğin bereketinin artmasına vesile oluyor.
v Öyle ise yemeye içmeye başlamadan evvel mutlaka besmele çekmek lazım. Eğer besmele çekmeyi unuttu ise, nasıl olsa unuttum diyerek devam etmemeli hemen besmeleyi çekmelidir.
v Yine aişe validemizden rivayet olunan bir hadisi şerifte; “sizden biriniz yemek yiyeceği zaman Allah’ın ismini ansın, evvelinde unutursa; “bismillahi evvelühü ve ahiruhü” desin” buyurmaktadır. Bu hadise isbat olarakta şu hadiseyi nakledelim.
v Bir arabi besmelesiz yemek yemeye başlıyor sonra hatırlayıp bemeleyi okuyor ve peygamber efendimiz tebessüm ediyorlar. Sebebi sorulunca “besmelesiz yemeğe başlayınca şeytanda onunla yemek yiyordu. besmeleyi okuyunca şeytan yediklerini istifra etti” buyurdular.
v Demek ki en basit ve en tabii işimiz dahi olsa başlarken evvelinde besmele çekmemiz icap etmektedir.
v Hadisi şerifte; kim said olarak yaşayıp şehit olarak ölmek isteyen her işe başlarken bismillahirrahmanirrahim desin.
v Hadisi şerif; bir yazı yazdığınızda başına ‘bismillahirrahmanirrahim’ yazınız ve yazıncada okuyunuz. Hz Allah izzet ve celaline yemin ederek isminin okunacağı her şeye şifa vereceğini ve isminin okunacağı her şeye şifa vereceğini ve ismi okunan her şeyi mübarek kılacağını beyan buyurdu.
v Hadis-i şerifte buyuruluyor ki;
“semaya çıktığım miraç gecesinde, bana cennetlerin hepsi arzolundu. Orada dört nehir gördüm. Sudan bir nehir. Sütten bir nehir. Hamr’dan bir nehir ve baldan bir nehirdi. Ve dedim ki;
“ey Cebrail! Bu nehirler, nereden kaynayıp çıkıyor ve nereye akıyorlar?” Cebrail as
“bunların nereden kaynayıp nereye aktıklarını bende bilmiyorum. Kevser havuzunun başına git. Orada rabbine dua et. Onların kaynayıp aktığı yerleri sana göstersin sana öğretsin. Peygamberimiz Rabbimize dua etti. Bir melek geldik. Efendimiz hazretlerine selam verdi melek. “Muhammed Mustafa gözlerini yum” dedi. Efendimiz “gözlerimi yumdum” dedi. Sonra melek “gözlerini aç” dedi. Bende gözlerimi açtım. Birde baktım ki büyük bir ağacın yanındayım. Beyaz inciden bir kubbe gördüm. Kubbenin kırmızı altından büyük bir kapı ve kilidi vardı. Dünyada ki bütün insanlar ve cinler bu kubbenin üzerine konsalardı. Bir dağın üzerindeki kuş kadar yer kaplarlardı. Dört nehrin bu kubbenin altından aktıklarını gördüm. Dönmek istediğim sırada melek bana; “neden kubbenin içine girmiyorsun” dedi, ben ona; “nasıl gireyim ki, kapının üzerinde kilit var, anahtarı da bende yok” dedim. Melek, “onun anahtarı ‘bismillahirrahmanirrahim’dir dedi. Ben kapının kilidine yaklaştım ve ‘bismillahirrahmanirrahim’ dedim. Kilit kendiliğinden açılıverdi. kubbeye girdim bu dört nehrin kubbenin dört köşesinde aktığını gördüm. Kubenin dört köşesinde ‘bismillahirrahmanirrahim yazılıydı.
su nehri بِسْمِnin مden akıyordu.
süt nehri اللَّهِ ın ه sinden çıkıyordu.
şurup nehri الرَّحْمَٰنِ ın م den çıkıyordu.
bal nehri الرَّحِيمِin م den çıkıyordu.
ben bu dört nehrin aslının besmele-i şerife olduğunu anladım. Cenab-ı Allah bana şöyle buyurdu.
“ey habibim Ahmet ve rasülüm Ya Muhammet! Senin ümmetinden kim beni bu isimler ile riyadan halis kalp ile ‘bismillahirrahmanirrahim derse, ona bu nehirlerden içireceğim. (RB)
v Bir rivayette buyuruluyor ki; besmele arşı alaya genişliğine yazıldı. Bu dört nehir buradan doğar ve havzı kevsere dökülür. Havzı kevser cennettedir. Kıyamet günü mü’minlerin susuzluğunu gidermek için arasata götürülür, sonra tekrar cennete nalolunur.
mü’minler;
su nehrinden içince; ölümsüz bir hayat bulurlar.
Süt nehrinden içtiklerinde noksansız bir vücuda sahip olurlar.
bal nehrinden içince; kendisinden sonra hastalık olmayan bir şifa ve afiyet bulurlar.
şarap/şerbet nehrinden içince; bir dinçlik ve ferahlık hissederler ki; artık mahzun olmazlar. (TT)
v Yine besmelenin faziletlerinden bahsetmek icap ederse peygamber efendimizin hadis-i şerifleri ile bu kıymetli sözcüklerin faziletini haber verelim.
v Peygamber efendimiz buyuruyor ki; “Kim ki; Allah’ın kendisini kıyamet günü 19 zebaniden kurtarmasını isterse ‘bismillahirrahmanirrahim’i çokça okusun. Çünki besmelede ki her harf, zebanilerden her biri için bir kalkandır. Besmelenin 19 harfi vardır. Allah tealanın yardımı olmazsa hiç kimse kuvvet ve şecaati ile zebanilere galip gelemez.”
gündüz ve gece toplam 24 saattir. 5 saatte 5 vakit namaz farz kılındı. Geriye 19 saat kalır. Bu harfler bu 19 saatte işlenen günahlara keffaret olur. (TT)
v Yine hadis-i şerifte buyuruluyor ki;
“kim ki; tazim için ve kirlenmesin diye içinde ‘bismillahirrahmanirrahim’ yazılı bir kağıdı yerden kaldırırsa Allah katında Sıddıklardan yazılır. Anne ve babasının azabı hafifletilir.”
v Bişr-i hafi hazretleri yolda giderken içinde Allah ismi yazılan bir kağıt görür. İnsanlar onu çiğnemiştir. Hemen kaldırır. Bir misk satın alır, temizler, kokular ve bir duvara asar. Ruyasında şöyle denir. “Ya bişr! Sen benim isimimi temizleyip kokuladın. Bende dünya ve ahirette senin ismini güzel kılacağım.” Bişri hafi hz. Uyanınca hemen tevbe eder. Ve Alim abid bir zat olur.
v Hz aliden merfu olarak rivayet edildiki; “içinde besmele yazılı bir kağıt yere düştüğünde, hz Allah melekleri göndedir. (semaya kadar) kanatları ile onun etrafını kuşatırlar. Hz Allah dostlarından bir dostunu gönderir o kağıdı kaldırtır. Kim besmele yazılı kağıdı yerden kaldırırsa; hz Allah onun ismini yüceltir, besmele hürmetine onu anne ve babasını mağfiret eder.”
v Hoca küçük çocuğa ‘bismillahirrahmanirrahim’ demesini öğrettiğinde, besmele bereketi ile cehennemden bir berat çocuğa, bir berat anne ve babasına bir beratta hocasına verir.
v İsa as bir yolculukta mezarlıktan geçerken, azap meleklerinin bir mevtaya azap ettiklerini gördü. Seyahatinden dönüşte aynı kabirde, rahmet meleklerinin nurdan tabaklar ile o mü’minin yanında olduğunu görünce hayretler içinde kaldı. İki rekat namaz kılıp dua ederek işin sırrını öğrenmeyi niyaz etti.
hz Allah ona şöyle vahyetti; ya isa! Kulum dünyada ki isyanı sebebi ile kabir azabı çekiyordu; öldüğünde hanımı hamileydi. Çocuğu dünyaya geldi, büyüdü. Annesi onu okumaya gönderdi, hocası ‘bismillahirrahmanirrahim’ demeyi öğretti.
“çocuğu yeryüzünde benim ismimi zikrederken kabirde babasına azap etmekten haya ettim ve onu bağışladım” buyurdu.
v Allah teala besmelenin kerametini 4 kişiye vermiştir;
1- hz nuh as “bismillahi mecraha ve mürsaha” dedi ve gemi su üzerinde yürüdü. Nuh as besmelenin yarısı ile kurtuldu.
2- hz Süleyman as “innehü min süleymane ve innehü bismillahirrahmanirrahim” dedi. Dünya ve ahirete malik oldu.
“Süleyman’ın emrine de rüzgarı verdik. Sabah gidişi bir aylık, akşam dönüşü bir aylık yol idi. Erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Hem rabbinin izni ile elinin altında cinlerden de çalışan vardı. Onlardan kim emrimizden dışarı çıkarsa, ona ateş azabından tattırdık.” (Sebe’ 12)
-melek bir kırbaç vurur cinni yanardı.-
3- Hz Muhammed besmelenin bereketi ile miraca çıktı, kabe kavseyn makamına ulaştı.
4- Ümmeti Muhammed besmelenin bereketi ile sırat köprüsünden şimşek gibi geçecektir.
v Allah dostlarından bir zat: “ben vefat ettiğimde alın ve göğsüme ‘bismillahirrahmanirrahim’ yazın” diye vasiyet etti. Sonra onu rüyada görenler oldu. Haliniz nasıldır diye sorulunca dedi ki; “azap melekleri gelip besmeleyi görünce; sen azaptan emin oldun” dediler. Buyurdu.
v Risale-i bünni’den;
besmelenin ebced hesabı ile adedi 786 dır. Herhangi bir iş için bu sayıda okunursa o iş tamam olur.
kim uykudan önce 21 kere okursa; o gece ani ölüm ve hırsızlıktan emin olur.
bir zalimin yüzüne karşı 50 defa okunursa zelil olur ve Allah onun kalbine korku verir.
sara tutmuş hastaya 41 kere okunursa ayılır.
güneş doğarken 300 kere okuyup 100 defa salavat okuyan kişiye hz Allah ummadığı yerden rızık verir.
bir bardak suya okunup ahmak kişi içerse; ahmaklığı gider, duyduğunu aklında tutar.
beyaz bir cama 40 defa yazılıp su ile yazı giderilir ve bu su doğumda zorlanan kadına içirilirse doğum kolaylaşır.
bir kağıda 19 veya 21 defa yazılıp uykusunda korkan çocuğun başucuna asılırsa korkmaz.
v Şeyh Ahmet el bünni; be harfi 21 defa yazılıp üzerine 100 defa besmele okunur ve bu yazı bir mal içine konulursa; o mal bereketli olur ve çoğalır.
v Şeyhi ekber buyurdu ki; “fatiha okuyacağın besmele ile arasını ayırmadan bir nefeste oku” peygamberimiz Cebrail as’dan, O Mikail as’dan, O İsrafil as’dan yeminle Allah teala şöyle buyurdu; “ya İsrafil! İzzet ve celalim, cömertlik ve keremim hakkı için kim bir defa Fatiha’ya bitişik olarak ‘bismillahirrahmanirrahim’ okursa; şahit olun ki, ben onu bağışlarım, hasenatını kabul ederim, günahlarını (cezalandırmaktan) geçerim, dilini ateşte yakmam, kabir azabından, cehennem azabından, Kıyamet günü azabından ve büyük korkudan emin kılarım. Bana bütün evliyadan önce kavuşur.”
v Ariflerden biri; ‘bismillahirrahmanirrahim’i yazıp ‘bunu kefenimin içine koyarsınız’ diye vasiyet etti. ‘bunun faydası nedir?’ dediler. Arif;
“kıyamette derim ki; ya rab! Sen bir kitap gönderdin, başına dabesmeleyi koydun. Bana kitabın başındaki besmele ile muamele eyle!” (TT)
قَالَتْ يَا أَيُّهَا الْمَلَأُ إِنِّي أُلْقِيَ إِلَيَّ كِتَابٌ كَرِيمٌ
إِنَّهُ مِنْ سُلَيْمَانَ وَإِنَّهُ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
أَلَّا تَعْلُوا عَلَيَّ وَأْتُونِي مُسْلِمِينَ
Meali: (Süleyman'ın mektubunu alan Sebe melikesi): "Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı" dedi. "Mektup Süleyman'dandır, Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyla (başlamakta)dır. " "Bana karşı baş kaldırmayın, teslimiyet göstererek bana gelin diye (yazmaktadır)." (Elmalılı meali; neml 29-30-31)
v Süleyman as hüd hüd kuşuna; “al şu mektubumu götür de onlara ver, sonra kendilerinden ayrıl da bak; neye varacaklar, ne karar verecekler.” Dedi. Hüdhüd mektubu götürdü. Belkıs kapıları kapatmış uyuyordu. Yanına mektubu bırakıp bir kenarda beklemeye başladı.
Belkıs Hüdhüd’ün bıraktığı mektubu alınca 12000 kişi olan idare heyetini topladı ve:
“ Ey topluluğun ileri gelenleri!
Bana bir name (mektup) bırakıldı ki çok mühim. Süleyman’dan geliyor ve şöyle diyor; Rahman ve Rahim olan Allah’ın ismi ile! Doğrusu bana karşı koymayınca Müslüman olarak gelin.!” Diye mahiyetini açıkladı. Kraliçe Belkıs mektubu açıklamış ve istişareye açmıştı.
Dediler ki; biz bir kuvvet sahibiyiz ve şiddetli harp ehliyiz. Mamafih emir sana aittir. Bak, ne ferman buyurursun.
Böylelikle harbe hazır olduklarını bildirip başka münasip bir yol bulunursa memnun olacaklarını söylediler ve kararı devlet başkanı olan Belkıs’a bıraktılar.
İşte cenab-ı Hakkın ayeti kerimede haber verdiği hadise budur.
v Kur’an-ı Kerimde 114 sure vardır. 114 adette besmele vardır. Bu besmelelerden 113 tanesi surelerin evvelindedir. Sonuncusu ise biraz önce zikrettiğimiz neml suresinin içerisinde geçer. Tevbe suresinin başında (muhtelif rivayetlerle birlikte harp ve kıtalden bahsettiği için ) besmele olmamakla Kur’an-ı Kerimde 114 besmele vardır.
v Hanefi mezhebi âlimlerine göre besmele Kur’an-ı Kerimden bir ayettir ve teberrüken surelerin arasını ayırmak için yazılır. Diğer bazı âlimlere göre ise besmele bir ayet değildir.
besmelenin kur’n-ı Kerimden tam bir ayet olmamasının sebebi ise; cünüp adet gören ve doğum yapan kadınların da okuyabilmeleri içindir.8(TT)
v Peygamber efendimiz ebu Davud’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifinde buyuruyor ki;
كُلُّ اَمْرٍ ذِى بَالٍ لَمْ يُبْدَأْ بِبِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ فَهُوَ اَقْطَعُ
“Kendisine besmele ile başlanılmayan her işin sonu ziyade kesiktir.” Buyurmaktadır.” (TT)
v Besmele surelerden bir cüz değildir. Besmele surelerin arasını ayırmak ve teberrüken kendisi ile başlanması için inmiştir. Çünki her hayırlı işe onunla başlanır. Besmele Kur’an-ı Kerimin anahtarıdır. Levhi mahfuzda kalemin ilk yazdığı şey ve Adem as’a ilk inen Besmele-i Şerife’dir. (RB) besmele levhi mahfuza 700 senede yazılmıştır (TT)
az önce okumuş olduğumuz hadis-i şerife binaen hayır ve bereket olması için şerefli her işe başlarken Allah’ın ismini anmaya dili alıştırmak lazımdır. Çünki onun manası; evvelinde besmele çekilmeyen her şerefli iş hakikatte noksan, fayda ve bereketi azdır. Bu hadis-i şerifte meşru olan her işin evvelinde besmele çekmenin sünnet olduğuna işaret vardır. Mesela; abdest gibi. Abdestin başında besmele çekmeyi unutursa hatırladığında çeker ancak sünnet yerine gelmiş olmaz. Zira başka bir hadis-i şerifte peygamber efendimiz “Allah’ın ismini anmayanın abdesti yoktur” yani o abdestin fazilet ve kemali yoktur buyurmaktadır. (TT)
v Kafirler kendi ilahlarının adı ile işe başlarlar ve “bismillati vel uzzeti” derlerdi. Bundan dolayı tevhid ehline Allah’ı bir bilen mü’minlere, Cenab-ı Hakk’a mahsus olan bir isimle başlamaları vacip oldu. Buda fiilin hazif ve te’hiri ile Bismillahi oldu. Zira bunun manası “Rahman ve rahim olan Allah’ın adı ile” demektir. Fiil olmadığından dolayı hangi işe başlanacaksa ona işaret ederek, Allah’ın adı ile okuyorum, yazıyorum, konuşuyorum, yiyorum… gibi her fiili ifade eder. (RB)
v Besmele-i şerif ب harfi ile başlar. İlk harf olan elif değilde B harfinin kullanılmasında pek çok sebep ve hikmet vardır. Bunlardan bazısını ifade etmek gerekirse
* ا te yükseklik, kibir ve uzunluk vardır. ب de düşüklük tevazu ve inkisar (kısalık) vardır. Kimde Allah rızası için tevazu olursa Allah onu yüceltir.
*ب şefevi yani dudakların açılması ile çıkan bir harfdir. ب nin teleffuz edilmesi için dudaklar açılır. Kendisinden başka şefevi olan harflere açılmadığı şekilde onun için açılır. Bu insan zürriyetinin ağzının ilk önce ب harfi ile açldığındandır. مْكُبِّرَبِ تُلَسْأَ Ben sizin Rabbiniz değil miyim ? ahdinin cevabında biz ب harfi ile بلى evet, sen bizim rabbimizsin! Dedik. İşte bundan dolayı ب harfi insanlar tarafından ilk konuşulan harftir. ب harfiyle insanoğlunun dudağı açıldı.
İşte bu ve bunlar gibi pek çok diğer hikmetlerden dolayı İlahi hikmet ب harfini diğer harfler üzerine tercih etti. Onun değerini yükseltti burhanını izhar etti. Onu kitabının anahtarı kelamının ve hitabının başlangıcı kıldı. (RB)
v Yine ب harfinin devamında الله lafzai celali ile cenab-ı hakkın ismini zikrederiz. Bunun gibi el kuddus (tertemiz) el alim (herşeyi hakkıyla bilen) yada el halık(yaratıcı) isimleri ile de besmeleye başlamak mümkündür. Fakat الله lafzai celali muhtar olan görüşe göre ism-i azamdır. Ve cenab-ı hakkın bütün isim ve sıfatlarına şamil olan bir isimdir. Yani elkuddus (tertemiz) kimdir Allah, el alim (herşeyi hakkıyla bilen) kimdir Allah, yada el halık(yaratıcı) kimdir Allah diye bütün esma ve sıfatı ilahiyeye şamildir. Bu nedenle besmelede cenabı hakkın Allah ismi celali zikredilmiştir.
v الرحمن lugatta kalbin inceliği ve şefkat manasına gelir. Burada rahmandan maksat; ihsan ve fazlü keremdir. Rahman; mahlukata şefkat ederek onlara rızık veren, onlar üzerinden belaları uzaklaştıran, takva sebebiyle rızkı artırmyan, yahut facir yani günahkar olduğu için rızkını eksiltmeyen aksine herkese dilediği şekilde rızık veren demektir.
v Bu rahmet ile alakalı olarak peygamber efendimiz riyazüssalihinde geçen bir hadisi şerifinde buyuruyor ki;
“Allah rahmetini 100 parçaya ayırdı. 99 parçasını kendi katında tuttu, bir parçasını da yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmetten hissedar olması sebebi ile mahlukat birbirine acır. Hatta at, yavrusuna dokunmasından korktuğu için (onu emzirirken) ayağının bir tırnağını yukarıya kaldırır.” Hadisi işte cenab-ı Hakkın dünyada kullarına göstermiş olduğu merhamete işarettir.
v الرحيم rahmetten gelir. Mesela içinde bulunan cenine şefkat ve merhamet beslediği için ana rahmine rahim denilmiştir. Rahim ismi ahirete işaret eder, Cenab-ı Hakkın ahirette adaletle muamele edeceğini gösterir. Mü’min olanlara mükafat ile, kafir olanlara ise adaletli bir şekilde azap edeceğini haber verir.
v Yani kişi besmele çekerken “dünyada rahman (merhametli) ahirette rahim (adaletli) olan Allahın ismi ile” diyerek işine başlamış olur. (RB)
v Mü’min olan kulun her işinin evvelinde besmele çekmesi lazımdır. Ancak bu işlerin meşru yani dinin haram yada günah saymadığı işler olması gerekir. Zira hırsızlık gibi zina gibi katil gibi işlere başlarken besmele çekmek dini hafife almak alay etmek manasına gelir ki, Muhafazan Allah imanı kaybetmeye sebep olur. Fakat hayır olan her işe besmele ile başlamakta da elbette kat kat mükafat vardır.
v Aişe validemizden şu şekilde rivayet olunmuştur. Peygamber efendimiz ile ashaptan altı kişi beraber yemek yiyorlardı. Bir arabi geldi, iki lokmada yemeği bitirdi. Efendimiz; “eğer besmele çekseydi, yemek hepinize yeterdi” buyurdular. Demekki yemeğe besmele ile başlamak yemeğin bereketinin artmasına vesile oluyor.
v Öyle ise yemeye içmeye başlamadan evvel mutlaka besmele çekmek lazım. Eğer besmele çekmeyi unuttu ise, nasıl olsa unuttum diyerek devam etmemeli hemen besmeleyi çekmelidir.
v Yine aişe validemizden rivayet olunan bir hadisi şerifte; “sizden biriniz yemek yiyeceği zaman Allah’ın ismini ansın, evvelinde unutursa; “bismillahi evvelühü ve ahiruhü” desin” buyurmaktadır. Bu hadise isbat olarakta şu hadiseyi nakledelim.
v Bir arabi besmelesiz yemek yemeye başlıyor sonra hatırlayıp bemeleyi okuyor ve peygamber efendimiz tebessüm ediyorlar. Sebebi sorulunca “besmelesiz yemeğe başlayınca şeytanda onunla yemek yiyordu. besmeleyi okuyunca şeytan yediklerini istifra etti” buyurdular.
v Demek ki en basit ve en tabii işimiz dahi olsa başlarken evvelinde besmele çekmemiz icap etmektedir.
v Hadisi şerifte; kim said olarak yaşayıp şehit olarak ölmek isteyen her işe başlarken bismillahirrahmanirrahim desin.
v Hadisi şerif; bir yazı yazdığınızda başına ‘bismillahirrahmanirrahim’ yazınız ve yazıncada okuyunuz. Hz Allah izzet ve celaline yemin ederek isminin okunacağı her şeye şifa vereceğini ve isminin okunacağı her şeye şifa vereceğini ve ismi okunan her şeyi mübarek kılacağını beyan buyurdu.
v Hadis-i şerifte buyuruluyor ki;
“semaya çıktığım miraç gecesinde, bana cennetlerin hepsi arzolundu. Orada dört nehir gördüm. Sudan bir nehir. Sütten bir nehir. Hamr’dan bir nehir ve baldan bir nehirdi. Ve dedim ki;
“ey Cebrail! Bu nehirler, nereden kaynayıp çıkıyor ve nereye akıyorlar?” Cebrail as
“bunların nereden kaynayıp nereye aktıklarını bende bilmiyorum. Kevser havuzunun başına git. Orada rabbine dua et. Onların kaynayıp aktığı yerleri sana göstersin sana öğretsin. Peygamberimiz Rabbimize dua etti. Bir melek geldik. Efendimiz hazretlerine selam verdi melek. “Muhammed Mustafa gözlerini yum” dedi. Efendimiz “gözlerimi yumdum” dedi. Sonra melek “gözlerini aç” dedi. Bende gözlerimi açtım. Birde baktım ki büyük bir ağacın yanındayım. Beyaz inciden bir kubbe gördüm. Kubbenin kırmızı altından büyük bir kapı ve kilidi vardı. Dünyada ki bütün insanlar ve cinler bu kubbenin üzerine konsalardı. Bir dağın üzerindeki kuş kadar yer kaplarlardı. Dört nehrin bu kubbenin altından aktıklarını gördüm. Dönmek istediğim sırada melek bana; “neden kubbenin içine girmiyorsun” dedi, ben ona; “nasıl gireyim ki, kapının üzerinde kilit var, anahtarı da bende yok” dedim. Melek, “onun anahtarı ‘bismillahirrahmanirrahim’dir dedi. Ben kapının kilidine yaklaştım ve ‘bismillahirrahmanirrahim’ dedim. Kilit kendiliğinden açılıverdi. kubbeye girdim bu dört nehrin kubbenin dört köşesinde aktığını gördüm. Kubenin dört köşesinde ‘bismillahirrahmanirrahim yazılıydı.
su nehri بِسْمِnin مden akıyordu.
süt nehri اللَّهِ ın ه sinden çıkıyordu.
şurup nehri الرَّحْمَٰنِ ın م den çıkıyordu.
bal nehri الرَّحِيمِin م den çıkıyordu.
ben bu dört nehrin aslının besmele-i şerife olduğunu anladım. Cenab-ı Allah bana şöyle buyurdu.
“ey habibim Ahmet ve rasülüm Ya Muhammet! Senin ümmetinden kim beni bu isimler ile riyadan halis kalp ile ‘bismillahirrahmanirrahim derse, ona bu nehirlerden içireceğim. (RB)
v Bir rivayette buyuruluyor ki; besmele arşı alaya genişliğine yazıldı. Bu dört nehir buradan doğar ve havzı kevsere dökülür. Havzı kevser cennettedir. Kıyamet günü mü’minlerin susuzluğunu gidermek için arasata götürülür, sonra tekrar cennete nalolunur.
mü’minler;
su nehrinden içince; ölümsüz bir hayat bulurlar.
Süt nehrinden içtiklerinde noksansız bir vücuda sahip olurlar.
bal nehrinden içince; kendisinden sonra hastalık olmayan bir şifa ve afiyet bulurlar.
şarap/şerbet nehrinden içince; bir dinçlik ve ferahlık hissederler ki; artık mahzun olmazlar. (TT)
v Yine besmelenin faziletlerinden bahsetmek icap ederse peygamber efendimizin hadis-i şerifleri ile bu kıymetli sözcüklerin faziletini haber verelim.
v Peygamber efendimiz buyuruyor ki; “Kim ki; Allah’ın kendisini kıyamet günü 19 zebaniden kurtarmasını isterse ‘bismillahirrahmanirrahim’i çokça okusun. Çünki besmelede ki her harf, zebanilerden her biri için bir kalkandır. Besmelenin 19 harfi vardır. Allah tealanın yardımı olmazsa hiç kimse kuvvet ve şecaati ile zebanilere galip gelemez.”
gündüz ve gece toplam 24 saattir. 5 saatte 5 vakit namaz farz kılındı. Geriye 19 saat kalır. Bu harfler bu 19 saatte işlenen günahlara keffaret olur. (TT)
v Yine hadis-i şerifte buyuruluyor ki;
“kim ki; tazim için ve kirlenmesin diye içinde ‘bismillahirrahmanirrahim’ yazılı bir kağıdı yerden kaldırırsa Allah katında Sıddıklardan yazılır. Anne ve babasının azabı hafifletilir.”
v Bişr-i hafi hazretleri yolda giderken içinde Allah ismi yazılan bir kağıt görür. İnsanlar onu çiğnemiştir. Hemen kaldırır. Bir misk satın alır, temizler, kokular ve bir duvara asar. Ruyasında şöyle denir. “Ya bişr! Sen benim isimimi temizleyip kokuladın. Bende dünya ve ahirette senin ismini güzel kılacağım.” Bişri hafi hz. Uyanınca hemen tevbe eder. Ve Alim abid bir zat olur.
v Hz aliden merfu olarak rivayet edildiki; “içinde besmele yazılı bir kağıt yere düştüğünde, hz Allah melekleri göndedir. (semaya kadar) kanatları ile onun etrafını kuşatırlar. Hz Allah dostlarından bir dostunu gönderir o kağıdı kaldırtır. Kim besmele yazılı kağıdı yerden kaldırırsa; hz Allah onun ismini yüceltir, besmele hürmetine onu anne ve babasını mağfiret eder.”
v Hoca küçük çocuğa ‘bismillahirrahmanirrahim’ demesini öğrettiğinde, besmele bereketi ile cehennemden bir berat çocuğa, bir berat anne ve babasına bir beratta hocasına verir.
v İsa as bir yolculukta mezarlıktan geçerken, azap meleklerinin bir mevtaya azap ettiklerini gördü. Seyahatinden dönüşte aynı kabirde, rahmet meleklerinin nurdan tabaklar ile o mü’minin yanında olduğunu görünce hayretler içinde kaldı. İki rekat namaz kılıp dua ederek işin sırrını öğrenmeyi niyaz etti.
hz Allah ona şöyle vahyetti; ya isa! Kulum dünyada ki isyanı sebebi ile kabir azabı çekiyordu; öldüğünde hanımı hamileydi. Çocuğu dünyaya geldi, büyüdü. Annesi onu okumaya gönderdi, hocası ‘bismillahirrahmanirrahim’ demeyi öğretti.
“çocuğu yeryüzünde benim ismimi zikrederken kabirde babasına azap etmekten haya ettim ve onu bağışladım” buyurdu.
v Allah teala besmelenin kerametini 4 kişiye vermiştir;
1- hz nuh as “bismillahi mecraha ve mürsaha” dedi ve gemi su üzerinde yürüdü. Nuh as besmelenin yarısı ile kurtuldu.
2- hz Süleyman as “innehü min süleymane ve innehü bismillahirrahmanirrahim” dedi. Dünya ve ahirete malik oldu.
“Süleyman’ın emrine de rüzgarı verdik. Sabah gidişi bir aylık, akşam dönüşü bir aylık yol idi. Erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Hem rabbinin izni ile elinin altında cinlerden de çalışan vardı. Onlardan kim emrimizden dışarı çıkarsa, ona ateş azabından tattırdık.” (Sebe’ 12)
-melek bir kırbaç vurur cinni yanardı.-
3- Hz Muhammed besmelenin bereketi ile miraca çıktı, kabe kavseyn makamına ulaştı.
4- Ümmeti Muhammed besmelenin bereketi ile sırat köprüsünden şimşek gibi geçecektir.
v Allah dostlarından bir zat: “ben vefat ettiğimde alın ve göğsüme ‘bismillahirrahmanirrahim’ yazın” diye vasiyet etti. Sonra onu rüyada görenler oldu. Haliniz nasıldır diye sorulunca dedi ki; “azap melekleri gelip besmeleyi görünce; sen azaptan emin oldun” dediler. Buyurdu.
v Risale-i bünni’den;
besmelenin ebced hesabı ile adedi 786 dır. Herhangi bir iş için bu sayıda okunursa o iş tamam olur.
kim uykudan önce 21 kere okursa; o gece ani ölüm ve hırsızlıktan emin olur.
bir zalimin yüzüne karşı 50 defa okunursa zelil olur ve Allah onun kalbine korku verir.
sara tutmuş hastaya 41 kere okunursa ayılır.
güneş doğarken 300 kere okuyup 100 defa salavat okuyan kişiye hz Allah ummadığı yerden rızık verir.
bir bardak suya okunup ahmak kişi içerse; ahmaklığı gider, duyduğunu aklında tutar.
beyaz bir cama 40 defa yazılıp su ile yazı giderilir ve bu su doğumda zorlanan kadına içirilirse doğum kolaylaşır.
bir kağıda 19 veya 21 defa yazılıp uykusunda korkan çocuğun başucuna asılırsa korkmaz.
v Şeyh Ahmet el bünni; be harfi 21 defa yazılıp üzerine 100 defa besmele okunur ve bu yazı bir mal içine konulursa; o mal bereketli olur ve çoğalır.
v Şeyhi ekber buyurdu ki; “fatiha okuyacağın besmele ile arasını ayırmadan bir nefeste oku” peygamberimiz Cebrail as’dan, O Mikail as’dan, O İsrafil as’dan yeminle Allah teala şöyle buyurdu; “ya İsrafil! İzzet ve celalim, cömertlik ve keremim hakkı için kim bir defa Fatiha’ya bitişik olarak ‘bismillahirrahmanirrahim’ okursa; şahit olun ki, ben onu bağışlarım, hasenatını kabul ederim, günahlarını (cezalandırmaktan) geçerim, dilini ateşte yakmam, kabir azabından, cehennem azabından, Kıyamet günü azabından ve büyük korkudan emin kılarım. Bana bütün evliyadan önce kavuşur.”
v Ariflerden biri; ‘bismillahirrahmanirrahim’i yazıp ‘bunu kefenimin içine koyarsınız’ diye vasiyet etti. ‘bunun faydası nedir?’ dediler. Arif;
“kıyamette derim ki; ya rab! Sen bir kitap gönderdin, başına dabesmeleyi koydun. Bana kitabın başındaki besmele ile muamele eyle!” (TT)
1 yorum:
Çok güzelmiş
Yorum Gönder